DOLAR 32,3119
EURO 35,0985
ALTIN 2278,96
BIST 8965,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    “İzmir, hormonlu büyümeyi reddediyor

    “İzmir, hormonlu büyümeyi reddediyor
    27.10.2017
    A+
    A-
    Ege Ekonomik Forumu’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, rantı değil kentlinin yaşam kalitesini ön planda tuttuklarını belirterek, “İzmir, kendini ve yaşam biçimini koruyarak, sağlıklı büyüyor. Hormonlu büyümeyi reddediyor.  Biz de makro ve master planlarla, gücümüzün yettiği ve hukukun el verdiği kadar, kentin ilerde telafi edilmeyecek sorunlar yaşamayacağı bir şekilde, bozulmadan büyümesi için çabalıyoruz” dedi.
    Küresel, ulusal ve bölgesel boyutta ekonomi, sanayi, tarım, enerji lojistik ve geleceğin kentlerinin ele alındığı Ege zirvesinin ikinci gününde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son dönemde yoğunlaşan “İzmir’e nitelikli göç” olgusunu göndeme getirerek “Neden İzmir?” sorusunu yanıtladı.
    Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı’nın (EGEV) öncülüğü,  Ekonomi Bakanlığı’nın desteği, NTV ve Özgencil Organizasyon’un ortaklığı ile Ege Bölgesi’nde ilk kez düzenlenen ‘Ege Ekonomik Forumu’nda söz alan Başkan Aziz Kocaoğlu,  “İzmir’de beyin göçü veriyoruz diye hep konuşurlardı. Şu anda İzmir, beyaz yakalı göç almaya başladı. TÜİK verilerine göre, 2016 yılında İstanbul’dan İzmir’e, çoğu eğitimli 16 binin üzerinde insan taşındı. Çünkü İzmir, nefes alınacak, dilediğince yaşanabilecek, kimsenin ötekileştirilmediği bir kent.. İzmir’in kadınları da  yaşamın içinde.. Bu kente gelip 3 sene yaşayan insan ‘ben İzmirliyim’ diyor. İzmir ruhu gelişerek büyüyor” şeklinde konuştu.
    İzmir’in “hormonlu büyümeyi” reddettiğinin altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı, “İzmir, kendini ve yaşam biçimini koruyarak, sağlıklı büyüyor. Biz de makro ve master planlarla, gücümüzün yettiği ve hukukun el verdiği kadar, kentin ilerde telafi edilmeyecek sorunlar yaşamayacağı bir şekilde, bozulmadan büyümesi için çabalıyoruz” dedi.
    Raylı sistemde 800 bin yolcuya gidiyoruz
    Geçmiş dönemlerde ‘Türkiye’nin en borçlu 3 kentinden biri’ olan İzmir’in, bugün uluslararası derecelendirme kuruluşları Fitch ve Moody’s’ten “3 A” notu aldığını kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de kredi notu en yüksek devlet kurumlarının başında geliyor. Yatırımlarımızı da bu güçle yapıyoruz. 170 km. raylı sistemi bitirdik. Bu çevreci ve ekonomik ulaşım türüyle bir yolcuyu 1 liraya taşırken, lastik tekerlekle 3 lirayla taşıyoruz. O yüzden raylı sistem yatırımlarımızda ne kadar borçlansak da korkmuyoruz. Aradaki 2 lira fark hem borcumuzu hem faizimizi dengeliyor. Yatırım programımıza menfi etki yaratmıyor. 11 km. raylı sistemde 70 bin kişi taşıyorduk. Şimdi 800 bin yolcuya doğru gidiyoruz. 13 yılda raylı sistem hattımızı 16 kat büyüttük.  Ama bir kenti Akdeniz’de parlatıp dünya kenti yapmak istiyorsanız, çevre yatırımlarınız da çok önemli..  İzmir’de Türkiye nüfusunun 5.3’ü yaşar ama bizim arıtma tesislerimizin kapasitesi, Türkiye’deki toplam kapasitenin yüzde 25’ini oluşturuyor. Körfezimiz her geçen gün biraz daha iyileşiyor. Sirkülasyon kanalı açarak dünyanın en önemli çevre yatırımlarından birini İzmir Körfezi’nde gerçekleştirmiş olacağız.  Bunun için 13 km. uzunluğunda 250 metre genişliğinde ve 8 metre derinlikte 30 milyon metreküp tarama yapacağız.”
    Neden İzmir?
    Akdeniz’in önemli bir limanı olan İzmir’in yaşam biçimi ve değerlerini, duruşunu koruduğunu ve bunlardan taviz vermediğini de söyleyen Başkan Kocaoğlu, “İzmir demokrasinin kenti. Katılımcı yönetim anlayışının olduğu, kararların birlikte alındığı bir kent.  Ve Türkiye ekonomisindeki kaldıraç rolüyle çok önemli bir kent. Hazırladığımız yol haritası ve stratejik plan çerçevesinde, aklın ve bilimin rehberliğinde, sağlıklı büyüyen bir kent.  İzmir modelinin tam ortasında ise yerelde kalkınma var. Bu modeli oluştururken, İzmirlinin refahını, yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefledik; buna talip olduk. Hedefe ulaşmak için de yerel yönetimlerin görevi olmayan pek çok işe soyunduk” şeklinde konuştu.
    İzmir’in kentsel dönüşüm modelinin de ‘uzlaşmacı ve yerinde’ dönüşümle Türkiye’ye örnek olduğunu kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle devam etti:
    “Türkiye’de bir kafa karışıklığı var. Milli Emlak arazini imara açıyor, oraya site ya da apartman  yapıyor ve satıyor. Bu kentsel dönüşüm değil bu konut üretimidir. Biz binamızı yıktık üç kardeş, kendi paramızla yenisini yaptık. Bu da kentsel dönüşüm değil! Çünkü 1 metrekare yeşil alan artmıyor, sosyal donatı alanları yapılmıyor. Uygulanan mevcut yasayı ben ‘mülkiyete tecavüz’ yasası olarak değerlendiriyorum. Biz bu konuda çok farklı çalışıyoruz.  Kentsel dönüşümü tapu sahipleriyle birebir görüşüp yüzde 100 mutabakatla yapıyoruz.”
    Doğru yoldayız
    2004 yılında 102 milyon lira olan yatırım gideri olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 2016 yılında 2 milyar 350 milyon liranın üzerinde yatırım gerçekleştirdiğini de açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Ayrıca kırsalda kalkınma çalışmalarımızla ekonomiye ciddi ivme kazandırdık. Son 10 yılda Türkiye tarımı yüzde 2.1 büyürken, İzmir’de bu oranı yüzde 5’i aştı. Bütün rakamlar doğru yolda olduğumuzu söylüyor. İzmir’in büyümesini, refah düzeyinin artmasını artık kimse engelleyemez. O darboğaz geçildi” dedi.
    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.