DOLAR 32,534
EURO 34,804
ALTIN 2425,721
BIST 9720,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Türkiye, depremin yaralarını henüz sarabilmiş değil

    Türkiye, depremin yaralarını henüz sarabilmiş değil
    12.08.2017
    A+
    A-

    17 Ağustos depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen yenileme çalışmalarında istenilen düzeye gelinemediğini söyleyen gayrimenkul uzmanları, 1999 yılında yaşanan afetin yaralarının hala sarılamadığı konusunda birleşiyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması konusunda görüş bildiren gayrimenkul uzmanları, Marmara Depremi sonrası gelinen durumu değerlendirdiler:

    Özhan Atalay / ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü:

    Türkiye, depremin yaralarını henüz sarabilmiş değil

    17 Ağustos depremi pek çok insanın binalara bakış açısını değiştirmiş ve çıkartılan yönetmelikler sayesinde o tarihten sonra yapılan binalarda depreme karşı dayanıklılık sağlanmıştır. Bu yönetmeliklerde ülkemizin deprem haritası çıkartılarak riskli bölgeler için deprem sınıf tasarımları, statik projeler ve malzeme kullanım esasları belirlenmiştir.

    17 Ağustos depreminden yaklaşık 1 yıl sonradan günümüze kadar gelen ruhsatlı binalarda depreme karşı dayanıklılık sağlanmıştır. Ancak daha önce yapılan inşaatlarda riskler hala sürmektedir.

    Şehirleşmenin tam hızıyla sürmesinin etkisi ile eski binaların bazılarının bulunduğu bölge ve arterler oldukça değerlendiği için buralar müteahhitler için cazibe yerleri haline gelmiş ve kentsel dönüşüm tabir edilen düzenlemelerle binalar yıkılarak yenileri yapılmıştır. Ancak bu derece değerlenmeyen ve yıkılarak yenisinin yapılması rantabl olmayan binalardaki riskler devam etmektedir.

    17 Ağustos’tan önce yapılmış binalar, o tarihten bu yana geçen 20 yıla yakın bir süre içerisinde daha da yorulmuşlar, su alan temelleri daha da zayıflamış, tuz ihtiva eden kumlar ile yapılmış olan betonları daha da güçsüzleşmiş ve demirleri daha da çürümüştür. Bu tür bazı binalarda takviye ve güçlendirmeler yapılmış olsa da, pek çoğunda risk devam etmektedir. Bu nedenle İstanbul’a gelecek olası bir depremin sonuçlarının vahim olması işten bile değildir. O nedenle çalışmalar hızlandırılmalıdır.

    Robert Varon/ Mar Yapı İcra Kurulu Başkan Yardımcısı:

    İstanbul’da hala dayanıksız yapı stoku var

    Biz deprem sonrası kurulan bir firma olarak yönetmeliklere uygun şekilde depreme dayanıklı yapılar yapıyoruz. Sadece deprem konusunda değil tüm bina güvenliği konusunda paydaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Büyük Marmara depremi sonrası gerçekleştirilen çalışmalarda maalesef yeterli düzeye gelinemedi. İstanbul’da hala ciddi oranda dayanıksız yapı stoğu var. Bu stoğun hemen dönüştürülmesi de  beklenemez. Çünkü bu konular ekonomik ve sosyolojik bir çok etkene bağlı, hızlı olması zor. Emlak Konut GYO ve TOKİ’nin bugüne kadar yaptığı iyi çalışmalar tabiki var ve özel şirketler olarak bizler de elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam etmeliyiz.

     

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.