DOLAR 38,4231
EURO 43,6573
ALTIN 4073,997
BIST 9509,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Alkım Bağ Güllü: 2024’te elektriğin yüzde 46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından geldi

    Alkım Bağ Güllü: 2024’te elektriğin yüzde 46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından geldi

    SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin hazırladığı ‘Türkiye Enerji Dönüşümü Görünümü 2024’ raporu açıklandı. Raporda, enerji üretimi, tüketimi ile sera gazı emisyonları, arz güvenliği ve düşük maliyetli enerji arzı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ile elektrifikasyon başlıkları altında enerji dönüşümünde 2024 görünümü ele alındı.

    Çalışmada, geçtiğimiz yıl enerji dönüşümüne ilişkin hedeflerin yukarı yönlü güncellenmesinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği politikalarının, şebeke yatırımları, dijitalleşme, elektrifikasyon, adil dönüşüm ve yeşil finansman gibi temel alanlarla birlikte bütüncül bir çerçevede ele alınmaya başlandığına dikkat çekildi. Bu yaklaşımın, enerji dönüşümünün kamu politikalarının merkezine yerleştiğini ortaya koyduğu vurgulanarak, özellikle dönüşüm sürecine ivme kazandıracak yenilenebilir enerji hedeflerindeki artışın, bu yeni politika yöneliminin en belirgin göstergelerinden biri olduğu ifade edildi.

    SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerindeki iddialı artışın enerji dönüşümündeki kararlılığı gösterdiğini ancak fosil yakıtlarla ilgili projeksiyonların güncellenmemesinin belirsizlik yarattığını ifade etti. Güllü şunları söyledi: “Öncelikle uzun vadeli stratejilerin açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Türkiye’de halihazırda sadece elektrik sektörünün dönüşümü için yıllık 15 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı bulunuyor. Bu finansmanın sağlanabilmesi için piyasalarda şeffaflık ve öngörülebilirlik hayati önem taşıyor. 2024, Türkiye’nin enerji dönüşümünde önemli adımların atıldığı, ancak mevcut politika ve uygulamaların kapsamı ve etkisi üzerine yeni soruların gündeme geldiği bir yıl oldu. Enerji sektörünün dönüşümünün olası jeopolitik gelişmelerden olumsuz etkilenmeden başarılı olabilmesi için kararlı, uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”

    Güllü, kurulması planlanan ulusal Emisyon Ticareti Sistemi’nin (ETS) önemli adımlardan biri olduğunu ve bu doğrultuda oluşturulacak ikincil mevzuatın enerji dönüşümünün desteklenmesine yönelik uygulamaları netleştirmesinin önem taşıdığını vurguladı.

    2025’te hedef yıllık 5 GW güneş, 3 GW rüzgar 

    ‘Türkiye Enerji Dönüşümü Görünümü 2024’ raporunda, geçen yılın yenilenebilir enerji kapasite gelişimleri değerlendirildiğinde, geçmiş yıllarda yapılan yatırımlar sayesinde hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütleden oluşan yenilenebilir enerji kurulu gücünün toplam 68,8 gigavata (GW) ulaştığı ortaya konuldu.

    2024’te yenilenebilir enerji kaynakları elektrik kurulu gücünün yüzde 59’unu ve elektrik üretiminin yüzde 46’sını oluşturdu. Yine 2024’te devreye alınan yeni elektrik kapasitesinin de yüzde 99’u yenilenebilir enerji santrallerinden sağlandı.

    Devreye alınan 6,5 GW kurulu gücün 4,3 GW’ı güneş, 1 GW’ı rüzgar, kalan kısmı ise hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Güneş enerjisindeki dikkat çekici büyümeye karşın rüzgardaki kurulumlar hedeflerin gerisinde kaldı. 2025 hedefi ise güneş enerjisi kurulu gücüne 5 GW, rüzgar kurulu gücüne ise 2-3 GW eklenmesi yönünde. Bu hedeflere ulaşmada yatırım ortamı ve finansmana erişim, destekleyici politikalar ve paydaşlar arası iş birliği belirleyici olacak.

    İthal fosil yakıta bağımlılık devam ediyor

    Yenilenebilir enerji üretiminde önemli gelişmeler kaydedilmesine rağmen Türkiye’nin toplam enerji tüketiminde ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığı büyük oranda devam ediyor.

    Ulusal enerji denge tablosuna göre 2023’te birincil enerji arzı içinde toplam fosil yakıt payı yüzde 82, ithal fosil yakıt payı yüzde 79 olarak gerçekleşti. Kaynak bazında değerlendirildiğinde 2023’te ham petrolün yüzde 87’si, doğal gazın yüzde 98’i ve kömürün yüzde 61’i ithal edildi.

    Elektrik üretiminde ise hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynakların payındaki artış sayesinde 2024’te yerli kaynakların payı yüzde 59’a ulaştı. Türkiye’nin enerji ürünleri ithalatı 2024’te 65,6 milyar dolar, enerji kaynaklı dış ticaret açığı ise 49 milyar dolar oldu. 2024’te 2023’e kıyasla enerji ürünleri ithalatı yüzde 5, enerji kaynaklı dış ticaret açığı yüzde 7 azaldı. Uluslararası petrol fiyatlarının yatay ve doğal gaz fiyatlarının 2023’e kıyasla ortalamada biraz daha düşük seyretmesi, diğer yandan yurt içi talepteki durgunluk düşüşte etkili oldu. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin artması da ithal fosil yakıt talebini sınırlayan etkenler arasında.

    Türkiye’nin enerji yoğunluğu düşüyor, iyileşmenin hızlanması gerek

    2024’te enerji verimliliğinde iyileşme hızlandı ama 2053 net sıfır hedefi için uzun dönemde yıllık yüzde 3 iyileşmenin sürdürülmesi gerekiyor. Rapor, hem enerji verimliliğinin artırılması, hem de karbonsuzlaşmanın hızlanması için elektrifikasyonun önemini vurguluyor. Elektrikli araçlar ulaştırmada, ısı pompaları ısıtma ve sanayide verimliliği artıracak ve karbon salımını azaltacak başlıca teknolojiler olarak öne çıkıyor. Raporda elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları içindeki payının yüzde 10’a yükseldiği, ancak trafikteki toplam araçlar içindeki payının hala yüzde 1 seviyesinde olduğu belirtiliyor. Isı pompalarındaki gelişim ise henüz potansiyelin çok altında. Diğer taraftan, 2025 başında yüksek tüketimli konut ve ticarethane kullanıcıları için elektrik fiyatlarındaki sübvansiyonların kaldırılmasının hem elektrikli araçların hem ısı pompalarının cazibesini azaltabileceği vurgulanıyor.

    Çalışmada, enerji dönüşümü için sadece üretimin karbonsuzlaştırılmasının, yani elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını artırmanın yeterli olmadığına dikkat çekiliyor. Son kullanım sektörlerinde enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve özellikle sanayinin yeniden yapılandırılması ve karbonsuzlaştırılması büyük önem taşıyor.

    Artan yatırım ihtiyacının finansmanı için koordinasyon şart

    Raporda yenilenebilir enerji teknoloji maliyetlerindeki düşüşün teşvik ihtiyacını azalttığı vurgulanarak şu ifadeye yer verildi: “Güneş ve rüzgar enerjisi maliyetleri küresel olarak fosil yakıtlarla rekabetçi hale gelirken bu kaynaklar pek çok ülkede artık teşviğe ihtiyaç duymadan hayata geçebilecek durumda. Bu durum, Türkiye gibi enerji ithalatına bağımlı ülkelerde enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda enerji dönüşümünü olumlu etkiliyor. Türkiye’deki gelişmiş yenilenebilir enerji ekosistemi ve dinamizm, yeni kapasite artışlarının ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından gelmesini sağlamaya devam edecek. Ancak, dönüşümün şebeke altyapısı, elektrifikasyon ve yeni teknolojilere yönelik gereksinimleri dikkate alındığında, bu süreç için gerekli finansman ihtiyacı her zamankinden daha kritik hale geliyor.”

    Ayrıca net sıfır karbon hedefine ulaşmak için yıllık yatırım tutarının geçmiş dönemdeki enerji yatırımları ortalamasının 2,5 katına ulaşması gerekiyor. Bu doğrultuda, uluslararası kaynaklara erişimi ve kaynak çeşitliliğini artıracak, koordinasyonu sağlayacak merkezi bir yapılanmanın oluşturulması ve kamu öncülüğünde bir yeşil finansman stratejisi hazırlanması, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kaynaklara erişimi için önemli olacak.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.