DOLAR 32,4962
EURO 34,8679
ALTIN 2426,85
BIST 9722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Slash Architects’ten diş kliniklerine alternatif yaklaşım

    Slash Architects’ten diş kliniklerine alternatif yaklaşım

    Mimar İpek Baycan ve Mimar Şule Ertürk Gaucher liderliğindeki Slash Architects, tasarım odağını ‘güven ve rahatlık’ ilkesinden alan Batı Ortodonti Diş Polikliniği ile steril ve soğuk klinik anlayışına alternatif bir yaklaşım getirerek, kullanıcılarına sıcak, eğlenceli ve şeffaf iç mekanlar sunuyor…

    Mimari ve iç mimari pek çok ödüllü projeye imza atan ve özellikle diş polikliniği iç mekan tasarımlarına getirdiği yenilikçi ruhla sektörde farklı bir bakış açısı sunan Slash Architects’in cephe ve iç mekan tasarımını üstlendiği Batı Ortodonti Diş Polikliniği, hasta psikolojisinin tasarımın temel taşlarını oluşturduğu kucaklayıcı iç mekan tasarımıyla fark yaratıyor…

    Tasarladıkları diş polikliniklerinde hastalarına güven duygusu verme fikriyle yola çıkan Slash Architects’in iç mekan ve cephe tasarımını üstlendiği klinik yapısı, İstanbul Fulya’da Ihlamur Kasrı manzarasına hakim, oldukça merkezi bir lokasyonda konumlanıyor. İki kattan oluşan 450 metrekare genişliğindeki poliklinik kurgulanırken, manzaradan maksimum fayda sağlamak hedeflenmiş. Polikliniğin zemin katında genel mahallere yer verilirken, üst kat personel odaları ve ofislere ayrılmış.

    Mekanın kolay algılanabilir olmasının sağlık birimi tasarımında kilit rol oynadığına inanan Slash Architects, Batı Ortodonti Diş Polikliniği’ne de benzer kurguyu yansıtmış. “Mekan rotasının kolaylıkla algılanması ve ulaşılmak istenen alanın mümkün olduğunca görünür kılınması kullanıcının kendini daha güvende hissetmesinin sağlar” diyen İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, Batı Ortodonti’nin girişinde yer alan danışma bölümünü her iki lobiye de hakim bir noktada konumlandırmış ve danışmanın iki tarafından birbirine paralel olarak uzanan koridorlarla kliniğin iç mekanlarına ulaşımı sağlamış. Klinik mahallerini mekanın çeperlerine yerleştirerek manzaradan ve gün ışığından maksimum fayda sağlayan Slash Architects, bu fikirle Batı Ortodonti Diş Polikliniği’nin vitrinini oluşturmuş. Giriş bölümündeki iki farklı bekleme konsepti ile bir tarafta lounge tipi bir salon, diğer kısımda esnek oturumlu kitaplık, sedir ve tekil oturumlar ile hastaların sıkılmadan kendilerini sıcak bir ortamda hissedebilecekleri mekanlar kurgulanmış.


    Sterilizasyon Odaları Şeffaflaşıyor…

    Kliniklerde genellikle ölü noktalarda konumlandırılan sterilizasyon odalarını, standartların dışına çıkarak istasyon tipinde tasarlayan ve görünür bir noktada konumlandırıp vitrinleştiren Slash Architects, mekanın şeffaf bir biçimde ziyaretçiler tarafından deneyimlenmesini sağlamış. Bu tip yaklaşımların kullanıcıların ve ziyaretçilerin mekanın sterilliğine ve hassasiyetine karşı güvenini artırdığına inandıklarını vurgulayan İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, “Standart sterilizasyon odaları yerine pratik ve ergonomik çözümler ile sterilizasyon işleminin uygulanma sırasına göre şekillenen, tüm gerekli materyallerin dolapların pratik noktalarında yer aldığı, hassasiyetle tasarlanmış fonksiyonel bir öğe olarak ele alındığı yeni bir sterilizasyon yaklaşımı geliştirdik” diyor.


    Kamusaldan Özele Geçişler, Gradyan Etkisi…

    Batı Ortodonti Diş Polikliniği’nde kamusaldan özele geçişte; mekan akışıyla birlikte malzeme, doku ve renk seçimlerinin de değişim göstermesi sayesinde lobi bölümü ile steril klinik iç mekanları ayrıştırılmış.

    Klasik anlamda bilinen steril ve soğuk klinik algısı, yeşil zen bahçelerinin kurgulanması ve sıcak malzeme seçimleriyle yumuşatılmış, bekleme deneyimi için farklı kimliklerde oturma grupları tasarlanmış. Lobi bölümünde duvar ve zeminde yer alan doğal ahşap malzeme birlikteliğinin, kliniğin iç mahallerine doğru gidildikçe koridorlarda yerini sadeliğe ve minimal tasarım öğelerine bırakması amaçlanmış. Duvarların, şeffaf cam malzeme geçişiyle çözünerek yerini şeffaflığa bırakması sağlanmış. Bu yumuşak geçiş duvar yüzeylerinin kıvrılarak içeri doğru yönlenmesiyle desteklenmiş.

    Polikliniğin kimliğini vurgulamak için muayenehane odaları, Ihlamur Kasrı ve park manzarasına hakim batı cephesine yerleştirilerek vitrin oluşturulmuş. Cephede mahremiyeti ve güneş kontrolünü sağlayan hareketli ahşap panellerin kullanıcı tarafından çeşitlendirilerek, interaktif bir cephe oluşturması ve böylelikle cephenin sürekli canlı ve hareketli kalması sağlanmış.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.