Doğallıkla bütünleşen minimalizm: Elissa Stampa Tekstil Tasarım Ofisi

2017 Arkitera Genç Mimar Ödülü sahibi Mimar Şule Ertürk Gaucher ve Mimar İpek Baycan’ın kuruculuğundaki Slash Architects, Elissa Stampa için tasarladığı tekstil tasarım ofisinde, birbirlerini yaratıcı ve sıcak bir şekilde tamamlayan showroom ve açık ofis mahalleri ile çalışanlara keyifli bir mekansal deneyim sunarken, malzeme ve dokularda tercih edilen doğallık ve dinamik görünüme getirilen minimal dokunuşlarla da samimiyet ve sükuneti ofisin organik yapısı ile bütünleştiriyor.

Ulusal ve uluslararası ölçekte mimari ve iç mimari projelere imza atan Slash Architects,Elissa Stampa için tekstil tasarımcılarına yönelik yaratıcı ve sıcak bir ofis tasarlama hedefiyle yola çıkarak, tekstil üzeri baskı ve modelleme konusunda uzmanlaşmış ofisin tasarımında bu samimi ortamı kurgulamak için malzeme ve dokularda doğal tercihlere yönelmiş. Bu sayede çalışanların ofise her gün keyifle geldiği, yaptıkaları tasarımlara ilham verecek bir mekan ortaya çıkmış…

Bir iş merkezinin ara katında konumlanan ve jenerik bir plana sahip olan 360 m²’lik mekanın girişinde yer alan ahşap paneller bir yandan yarı bölücü görevini görürken bir yandan da sezonun renklerinin kumaşlar ile sergilendiği bir sergi duvarı ile ziyaretçileri karşılıyor. Giriş bölümünde yer alan ufak bir bekleme alanında ziyaretçileri karşılayan yeşil raflar ise tasarım ofisinin organik yapısını simgeler nitelikte.

İki ana tasarım ekibinin çalıştığı benzer özellikteki açık ofis mahalleri ve toplantı odası olarak da kullanılan showroomu ofisin ana programına uyumlu bir şekilde konumlandıran Slash Architects, ana sirkülasyonu açarak bir tarafa ofis mahallerini, diğer tarafa ise destek birimlerini ve showroom’u yerleştirmiş. Ana aksın sonunda yer alan dinlenme bölümü de tüm ofis çalışanlarının ziyaret ettiği yeşil bir alan olarak düşünülmüş.

Ana sirkülasyonun bir deneyim koridoru olarak hayal edildiği bu kurguda, koridora bakan tüm ofislerin bölücüleri şeffaf bırakılmış. Ofislerin cephelerinde yeralan kitaplıklar ise ofis içi iletişimi sağlayan vitrinler olarak tasarlanmış. Narin metal taşıyıcılar ve doğal ahşabın birlikteliği ile tasarlanmış bölücülerle tasarıma açık ofis fonksiyonu kazandırılırken, bir yandan da mahremiyet ihtiyacı karşılanmış. Bünyesinde ayna, kumaş sepetleri, dosyalama sistemleri ve sezona dair görseller barındıran bölücülere ofis çalışanlarının gündelik işleyişlerine hizmet eden fonksiyonlar kazandırılmış. Ofislerin baktığı koridora brüt bir hissiyat veren duvarlar da ofis çalışanlarına ilham veren görsellerle desteklenmiş.

Mekanın belki de en çok ziyaret edilen kısmı olarak karşımıza çıkan showroom ise markanın kimliğini öne çıkarır şekilde kurgulanmış. Sirkülasyon aksının sonuna doğru ziyaretçiyi boydan boya bir vitrin ile karşılayan hacim, tüm iç duvarları boyunca sergilenen kartelalardan oluşmakta. Tüm kartelaların ve farklı tür kumaşların ulaşılabilir olduğu düzenli bir showroom tasarımı ofis içi çalışma verimini arttırırken bir yandan da yaratıcılığı destekler nitelikte. Yeşillikler ile iç içe olan vitrinler ise, ofisin gündemine göre değişiklik gösteren esnek bir yapıda tasarlanmış.

Tasarım ofisinin sürdürülebilir malzeme kullanımı ve tasarım çizgisini mekana yansıtan Slash Architects, bu görünümü kullanılan doğal malzemeleri antrasit detaylar ile birleştirerek dinamik ve minimal dokunuşlar ile elde etmiş.