Doret Habib Global HR Zirvesi’nde Kleopatra metaforuyla ilham verdi: “Efsane değil, strateji yazılır”

“Mavi Çileğin Sırrı” kitabı ile yoğun ilgi gören stratejik iletişimin duayen ismi Doret Habib, Global HR Zirvesi 2025’te Kleopatra metaforuyla çağdaş girişimciliğe yeni bir bakış açısı sundu. Habib, “Efsane değil, strateji yazılır” temasıyla liderlik ve iletişimde sürdürülebilir başarıyı anlattı.
“Mavi Çileğin Sırrı” kitabı ile yoğun ilgi gören stratejik iletişimin duayen ismi, eğitmen ve yazar Doret Habib, 27-28 Mayıs tarihlerinde “Yapay Zeka Çağı – Teknoloji ve İnsan” temasıyla İstanbul’da düzenlenen Global HR Zirvesi 2025’te konuşmacı olarak sahne aldı. Geçen seneki zirvede “Potansiyelini Değere Dönüştür” temasıyla ses getiren bir konuşma gerçekleştiren Habib, bu sene ise “Kleopatra’nın İletişim Stratejileri” başlığıyla katılımcıları antik çağlardan günümüze uzanan bir liderlik yolculuğuna çıkararak, Kleopatra metaforu üzerinden çağdaş girişimciliğe yeni bir bakış açısı sundu.
Kleopatra’nın binlerce yıl öncesine ait ama etkisi hâlâ bugüne yön veren bir figür olduğunu belirten Doret Habib, “Güzelliğinden çok zekâsıyla iz bırakan bir kadının hikayesi binlerce yıl sonra bile iş dünyasına ilham veriyorsa, orada sadece bir efsane değil, çok iyi yazılmış bir strateji vardır. Kleopatra efsanesi bir güzellik masalı değil, aksine stratejiyle yazılmış bir marka hikayesidir. O kendini yeniden tanımladı. Bilgiyle, zeka ile, hikâyesini yazma gücüyle…” diye konuştu.
“İletişim Sürdürülebilir Bir Marka Stratejisidir”
İletişimin sadece dış dünyaya dönük bir aksiyon olmadığını, aynı zamanda kendi iç dünyamıza tuttuğumuz bir ayna olduğunu ifade eden Doret Habib, “İletişim bir kampanya değildir. Sürdürülebilir bir marka stratejisidir. Şimdi, kendinize şunu sorun: Ben kendi markamı Kleopatra gibi stratejik şekilde inşa ediyor muyum? Yoksa hâlâ sadece iyi şeyler üretip fark edilmeyi mi bekliyorum? Kleopatra kendine bir yer açmadı. Kendine bir sahne kurdu. Bugün siz de kendi sahnenizi kurmaya hazır mısınız? Efsane olmanıza gerek yok. Ama hikâyenizi siz yazmazsanız, başkası sizin yerinize yazacak” dedi.
“Kleopatra Gibi Düşün, Mavi Çilek Gibi Farklılaş”
Kleopatra’yı Kleopatra yapan şeyin yalnızca güzelliği olmadığını vurgulayan Doret Habib, “O bir liderdi, bir stratejistti, bir iletişim ustasıydı. Tıpkı onun gibi sizler de hayatınızı ve kariyerinizi yeniden tanımlayacak bir bakış açısına sahip olabilirsiniz. Bu bakış açısı, sizin ‘mavi çilek’inizde yani içinizde keşfedilmeyi bekleyen, sizi diğerlerinden ayıran o özgün yanda saklı…
Günümüzde kişisel marka olmak artık bir lüks değil, bir gereklilik. Tıpkı Kleopatra’nın Nil kıyısına kurduğu etkileyici sarayı gibi, siz de içsel zenginliğinizi dış dünyaya gösterecek bir yapı kurmalısınız. Hikâyeniz, duruşunuz, iletişiminiz; hepsi bir bütünün parçaları. Ürün değil, duygu sattığımız bir çağdayız. Ve bu duygunun temeli: Özgünlük, tutarlılık ve güven” şeklinde konuştu.
“Kleopatra Krizi Fırsata Çevirirdi”
Konuşmasında marka krizlerine de değinen Doret Habib, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Krizler yalnızca tehdit değil, dönüşüm alanıdır. Kleopatra Roma ile olan ilişkilerinde bunu gösterdi; her zor durumda itibarını korudu, stratejik davrandı. Siz de kariyerinizde veya işinizde bir kriz yaşadığınızda paniğe kapılmak yerine, güçlü sorularla potansiyelinizi tetikleyebilirsiniz: Nasıl görünmek istiyorum? Nasıl algılanıyorum? Gerçekten ne istiyorum? Aynaya Kleopatra gibi bakın.
Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Yalnızca bir meslek mi, bir görev tanımı mı? Yoksa fikirleri olan, değer üreten, iz bırakan bir insan mı? İşte kişisel markalaşma dediğimiz şey tam da budur; sizi var kılan özü bulmak ve bunu stratejik biçimde ifade etmek… Sizlere Kleopatra gibi yaşayın demiyorum. Ama onun gibi kendi tahtınızı kurun. Kendi markanızı, kendi liderliğinizi, kendi sesinizi yaratın. Çünkü bu dünyada herkes kırmızı çilek olabilir ama sadece cesurlar mavi çilek olur.”