Emlak vergisi değerlerine itiraz hakkınızı kaçırmayın: Son gün 8 Eylül 2025

Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu Kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, 2026–2029 yılları arasında geçerli olacak emlak vergisi değerlerine ilişkin takdir komisyonu kararlarının muhtarlıklarda ilan edilmeye başladığını ve mükelleflerin bu süreçte dava haklarını etkin şekilde kullanmaları gerektiğini vurguladı. Mükelleflerin, fahiş artışlara karşı haklarını koruyabilmeleri için 8 Eylül 2025 tarihine kadar dava açmaları kritik önem taşıyor.

Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu Kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, 2026–2029 yıllarında geçerli olacak emlak vergisi değerlerinin muhtarlıklarda ilan edilmeye başladığını hatırlatarak vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu.

2002 yılında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte emlak vergisinde beyan usulünden takdir ve tespit esasına geçildiğini hatırlatan Av. Elvan Kakıcı Şimşek, her dört yılda bir takdir komisyonları tarafından belirlenen metrekare birim değerlerinin, mükelleflerin ödeyecekleri emlak vergisinin temelini oluşturduğunu belirterek,

“Mükelleflerin dikkat etmesi gereken nokta şudur: 2026–2029 yıllarına ilişkin emlak vergisi değerleri, muhtarlıkların ilan panolarında duyurulmakta, bu konuda ayrıca bir tebliğ yapılmamaktadır. Dolayısıyla vatandaşların değerleri kendilerinin takip etmesi büyük önem taşımaktadır.” dedi.

Dava Açma Süresi 8 Eylül 2025’e Kadar Uzuyor

Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma süresinin normal şartlarda 30 gün olduğunu hatırlatan Av. Kakıcı Şimşek, 30 Temmuz 2025 tarihinin adli tatil dönemine denk gelmesi nedeniyle sürenin uzadığını şu sözlerle ifade etti:

“Emlak vergisi değerlerine karşı dava açmak isteyen mükellefler için son tarih, adli tatilin bitiminden sonraki 7. güne denk gelen 8 Eylül 2025’tir. Bu tarihe kadar dava açılmadığı takdirde, yüksek bulunabilecek vergi değerleri kesinleşmiş olacaktır.”

Davada Talep Edilmesi Gereken Hususlar

Şimşek, dava açılırken yalnızca takdir kararının iptalinin değil, aynı zamanda mahkemece yeni emlak vergisi değerinin belirlenmesinin talep edilmesinin önemine değindi:

“Eğer sadece iptal talep edilirse, takdir komisyonu yeniden toplanıp ikinci bir değer belirleyecektir. Bu durumda dava Danıştay aşamasına taşınana kadar mükellefler yeni belirlenen değerler üzerinden vergi ödemek zorunda kalabilir. Yıllarca sürebilecek bu süreçten kaçınmak için, mahkemeden takdir kararının iptali ile birlikte vergi değerinin doğrudan belirlenmesi istenmelidir.”

Ortak Davalar Tüm Mükellefler İçin Geçerli

Ayrıca Av. Şimşek, bir mükellefin dava açıp değer değişikliği sağlaması halinde, bu kararın aynı bölgedeki diğer mükellefler için de bağlayıcı olacağını vurguladı ve “Bir kişi tarafından açılan dava sonucunda vergi değeri düşürüldüğünde, aynı yerleşim yerindeki tüm emlak sahipleri bu yeni değerden yararlanabilecektir.” diyerek sözlerini bitirdi.