DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2496,864
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Evrencan Gündüz: Müzisyen olmasam marangoz olurdum

    Evrencan Gündüz: Müzisyen olmasam marangoz olurdum
    07.06.2021
    A+
    A-

    On altı yaşında müzisyenliğe başlayan ve farklı müzik türlerinden kendine has tarzını yansıtan Evrencan Gündüz, MAG Haziran sayısı için özel açıklamalarda bulundu. 

     

    “ Sokak müzisyenliğinden bu yana gençliğimi özverili ve üretken kullanarak hayatımı daha verimli ve kaliteli hale getirmeye çalıştım”

     

     “Pandemi süreci benim için fırsata dönüştü”

     

    “Aşk güzeldir ama insanlar, aşkı başkasına duymaları gerektiğini hissederler”

     

    “Müzisyen olmasam marangozluk ya da arı yetiştiriciliği yapardım”

     

    Başarılı müzik kariyeri ile isminden söz ettiren müzisyen Asım Can Gündüz’ün oğlu Evren Can Gündüz, kariyerini, gelecek hayallerini MAG okurları için anlattı.

     

    En büyük hayalinin Grammy’i kazanıp, kendisini izleyen tüm Türk gençlerine Türkçe seslenmek olduğunu belirten başarılı müzisyen, “ Dünyaya hizmet etme ve misafir olduğum bu zaman diliminde mümkün olduğunca cana dokunmak, onlara ilham olmak da en büyük hayalim” diye konuştu. “Tüm dünyada kendi dilimde müzik yapmayı hedefliyorum” diyen Gündüz, yeni single çalışması hakkında da bilgi verdi. “Müzisyen olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?” sorusuna yanıt veren müzisyen, “Marangozluk, ari yetiştiriciliği, peyzaj ya da mersin balığı üzerine master yapardım” şeklinde konuştu.

     

     

    Müziğe çok yakın büyüdünüz aslında. Kendi müzisyenlik yolculuğunuz nasıl başladı?

    Müziğe ilkokul yıllarımda koro eğitimi alarak başladım. Tabi bundan beş, altı sene öncesine kadar bana müzisyen olacağımı söyleseler inanmazdım. Öyle bir yoldu ki yolcusu oluverdim. Sonra piyanoya olan ilgimle beraber birkaç sene özel eğitim aldım. Bu yolda aile desteği de çok önemli. Ortaokulda gitar çalan arkadaşlarımdan bana gitar öğretmesini istedim ve ilk akorlarımı teneffüs aralarında öğrendim. Sokak müziği ile beraber akışım iyice hızlandı, buralara geldim. Su gibi geçti.

     

    Sokak müzisyenliğinden bu zamana gelen süreçte hayatınızda neler değişti?

    Sokak müzisyenliğinden bu yana gençliğimi özverili ve üretken kullanarak hayatımı daha verimli ve kaliteli hale getirmeye çalıştım. Bazen sadece istediğim şarkıları, istediğim şekilde sokakta çalmak da bambaşkaydı. Kendi kendinin patronu olmak gerçekten çok özelmiş. Eskiden bir sürü bozukluk olurdu, kağıt paralar olurdu. Onları saymak da çok zevkliydi. Artık o kadar tecrübeliydim ki insanların profillerine ve davranışlarına bakarak sürekli ortama göre değişen setlisiler beynimde dönüyordu. Para kesemin ağırlığından, ne zaman ihtiyacım olanı kazandığımı anlar hale gelmiştim.

     

    Pandemi süreci ile birlikte özellikle müzik camiası daha farklı ve zorlu bir süreçten geçiyor. Siz bu konu ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu sürede yeni projeleriniz oldu mu?

    Evet zorlu bir süreç fakat pandemi benim için fırsata dönüştü, var olan projelerimi hayata geçirmek için kullandım. Herkes gibi maddi kısıtlamalar, hayallerinizi gerçeğe dönüştürmenizi zorlaştırıyor tabi ama bir şekilde devam etmezsem bunalıma gireceğimi bildiğim için her zaman olduğu gibi hareket halinde kaldım.

     

    Şarkı sözlerinizi yazarken en çok ilham aldığınız şeyler nelerdir?

    Kutsal ve koşulsuz yüce sevgiden, sevginin her şeklinden hatta anneye, kadına, mutluluğuma duyduğum sevgiden ilham alıyorum.

     

    Benim en çok sevdiğim Evrencan şarkısı “Yeni Bir Şarkı”. Sizi en güzel anlatan şarkınız hangisi?

    Emin olun yeni bir şarkı ara sıra bende de bir numaraya yükseliyor. Yeni bir şarkı yeni bir sen. Benim olduğuna çok sevindiğim şarkılardan biri. Ama favorimiz tabi ki halâ “La La La”…

     

    Babanız Asım Can Gündüz. Ünlü bir müzisyenin çocuğu olarak sektörde olmanızın avantajları ve dezavantajları var mı?

    Avantajları var. Eğer babanın gölgesinde kalma endişesi olsaydı ya da gölgesinde şekerleme yaparak onun gölgesini kullansaydım işte o zaman kendi dezavantajımı yaratmış olurdum. Bu tamamen yolunuza nasıl baktığınız hayallerinizi neyle kurduğunuz ile alakalı. Ben paranın çok ötesinde, gerçek zenginliğin sevgiyi paylaşmak olduğu dünyada , babamın hatrının bitmediği dostları ve sevenlerinden, dünyadaki en büyük sevgiyi ve desteği görüyorum. Bu beni zengin yapar.

     

    Şarkılara, şiirlere konu olmuş aşkın sizdeki etkisi nedir? Hiç aşık olduğunuz için şarkı yazmadınız mı?

    Yeni bir şarkıyı yazarken, kağıdın üzerindeki bazı harfler göz yaşlarımdan silinmiş. Halâ ilk yazdığım kağıdı anı olarak saklarım. Daha fazla bir şey söylemeye gerek var mı? Aşk güzeldir ama insanlar, aşkı başkasına duymaları gerektiğini hissederler. Bence önce kendilerini hatalarıyla sevmeliler ki tamamlanabilsinler.

     

    Müzisyen olmasaydınız yapmaktan keyif alacağınız meslek hangisi olurdu?

    Marangozluk, arı yetiştiriciliği, peyzaj ya da mersin balığı üzerine master yapardım. Su bilimleri okuyorum halen.

     

    “Sen de İnanma” single çalışmaları nasıl gidiyor?

    Sen de İnanma, seyirciyle buluştuğundan beri klibiyle beraber kısa film tadında olmasıyla çok dikkat çekti. Yorumlardan, verdiğimiz emeği hisseden bir sürü insan gördüm. Şarkımızı kalplerine alanları gördüm. Farklı bir Evrencan ile tanıştılar. Umarım çok uzun süreceğini düşünmezler, kendimi beklentilerle sınırlarsam o zaman nasıl özgür olabilirim? Bence benden beklenilen, beklenilmeyen anda beklenilmeyeni veren ve yine de mutlu eden kişi olmam olmalı.

     

    Gelecekte bu röportajı çocuğunuz okuduğunda ona neler söylemek istersiniz?

    Kendine şu soruyu sor. Sahip oldukların için ne kadar şükrettin? Ve onları hayal etmek için kendinle ne kadar zaman harcadın?

     

    Siz babanızın yolundan ilerlediniz. İleride çocuğunuz da müzisyen olsun ister misiniz?

    Çocuğum, ben tüm sokakları tertemiz yapan bir çöpçü olacağım dese, işini severek yaptığı sürece hiçbir şey söylemem. Ama kötü müzik dinleyemez. Müzikten anlayacak yani o kadar da değil.

     

    Kendinize en çok hatırlattığınız ve hiç unutmadığınız bir söz var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

    Bu hayatta kimseye muhtaç olmayacaksın. Her işi kendin yapacaksın. En çok sen çalışacaksın.

     

    En büyük hayaliniz Grammy ödülü kazanmak mı? İleriye yönelik hayalleriniz neler?

    En büyük hayalim Grammy kazanıp, beni izleyen tüm Türk gençlerine Türkçe seslenmek. Bu çok havalı olurdu. Ama tabi en büyük hayalim, dünyaya hizmet etmek ve misafir olduğum bu zaman diliminde mümkün olduğunca cana dokunmak, onlara ilham olmak.

     

    Gelecekte kariyer hedefleriniz nelerdir?

    Hiç kimsenin hiçbir şey anlamadığı ama çok da anlamlı bulup söylemek istediği bir dil ile tüm dünyada kendi dilimde müzik yapmayı hedefliyorum.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.