DOLAR 34,3557
EURO 36,3526
ALTIN 2851,065
BIST 9300,3
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Harvardlı Türk Profesör açıkladı: Tütün kullanımı azaldı, esrara dikkat

    Harvardlı Türk Profesör açıkladı: Tütün kullanımı azaldı, esrara dikkat
    27.04.2018
    A+
    A-

    Psikiyatrik hastalıkların tedavisi konusundaki yenilikleri bilimsel verilerle paylaşmak üzere gerçekleşen 10. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi & 6. Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu’na Amerika Harvard Tıp Fakültesi’nden katılan Prof. Dr. Dost Öngür “Esrar psikoza yol açabilir, güvenli bir madde değildir” dedi.

    Özellikle Batı ülkelerinde son yıllarda ortaya çıkan yeni bir olumsuz bir fenomen haline gelen ‘tütün kullanımı yerini esrar kullanımına mı bırakıyor?’ sorusu Psikofarmakoloji kongresinde tartışıldı. Kongreye Amerika Harvard Tıp Fakültesi’nden katılan Prof. Dr. Dost Öngür Türkiye’de tütün kullanımının azaldığının altını çizerek şunları söyledi:

    Türkiye’nin geneli artık düzenli tütün kullanmıyor

    “Tütün ürünlerinin insan sağlığına verdiği zararlar anlaşıldıkça toplum içinde tütün kullanımı azalmaya başladı. Tabi ülkemizde aynı miktarda azalmış olmasa da Batı ülkelerinde artık toplum içinde tütün kullanımı %25, %30’lara kadar düşmüş durumda. Yani toplumun büyük çoğunluğu artık düzenli olarak tütün kullanmıyor, sigara içmiyor, tütün çiğnemiyor vesaire. Bunun yerine son dönemlerde gerçekten toplum içinde esrar kullanımı artmaya başladı. Bunun aslında şöyle bir temeli var; düzenli olarak esrar içmenin insan sağlığına tütün kadar zarar vermediği konusunda bir kanı var. Yani akciğer kanserine yol açmıyor, kalp hastalığına yol açmıyor, daha güvenli diye söylentiler var halk arasında. Bu nedenle özellikle genç insanlar arasında “sigara içmiyorum ya en azından esrar içebilirim” türünden beklentiler veya yaklaşımlar ortaya çıkmış durumda. Tabi rakamlar sigara kadar yaygın değil henüz. Batı ülkelerinde bile aşağı yukarı sigarayla başat durumda; %25, %30 toplum içinde esrar kullanan insan sayısı. Ama esrar yükselişte tütün düşüşte, böyle enteresan bir olgu var.
    Esrar psikoza yol açabilir
    Akciğer kanseri ve kalp hastalığı konusunda sigaranın zararlarını çok iyi biliyoruz, bunun zaten en büyük nedenleri de sigaranın gün içinde çok fazla içilmesi, düzenli olarak içilmesi. Esrar sigara kadar kullanılmıyor, günde 20 tane 30 tane 40 tane esrar sigarası içen olmuyor, daha az sayıda kullanılıyor. Bu nedenle gerçekten de akciğer kanseriyle doğrudan bir ilişkisi yok mesela esrarın. Bu konuda ciddi kaliteli çalışmalar var, ama esrarın etkisi psikolojik. Psikolojik rahatsızlıklara çok daha büyük katkısı var, bu da bizim gibi psikiyatristler için çok önemli bir şey aslında; ve toplum sağlığı açısından esrar kullanımının yaygınlaşması büyük ihtimalle olumsuz etkilere yol açacaktır. Bu etkilerin büyük bölümü de esrarın psikolojik rahatsızlıklara, psikiyatrik rahatsızlıklara olan katkısından dolayı olacak. Yani esrar güvenli bir madde değildir, esrar bağımlılık yapabilen bir maddedir, esrar psikoza yol açabilen bir maddedir. Bu nedenle gene de çok dikkatli olmamız lazım, bunun da toplum sağlığına tehlikeli olduğunu bilmemiz lazım.
    Esrar içen, kendini tehlikede hissedebiliyor
    Esrar içen insanlarda değişik süreçler olabiliyor. Öncelikle esrar bağımlılık yaratabilen bir madde. Bu nedenle yani kokain kadar, eroin kadar ağır bir bağımlılık yaratmasa da doğrudan, gene de esrar kullanan insanlar kullanamadıklarında rahatsızlık hissediyorlar, yeniden madde kullanmak ihtiyacı hissediyorlar, gidip maddeyi bulmak için zaman ve para harcıyorlar. Bunlar bağımlılığın klasik özellikleri zaten, yani özellikle genç insanlarda, esrara başlayan insanlarda bağımlılık olabiliyor. Ondan sonra esrarın uzun vadeli etkileri birkaç değişik önünde ilerleyebiliyor. Yatkınlığı olan insanlarda psikozla ilişkisi var, şizofreni gibi veya manik depresyon gibi, bipolar bozukluk gibi hastalıklarda, psikozun yoğunlaşması, ağırlaşması esrarla olabiliyor. Yani fazla esrar içen insanlar kendisini tehlikede hissedebiliyor, etraftaki, çevredeki insanlardan veya polisten veya işte ismi konulmamış tehlikelerden dolayı kendileri başlarına bir zarar gelecekmiş gibi veya ailelerine birisi zarar verecekmiş gibi duygulara kapılabiliyorlar, halüsinasyon dediğimiz sesler duyabiliyorlar veya görüntüler görebiliyorlar, yani psikotik bir ortama girebiliyorlar, esrarın böyle bir katkısı olabiliyor. Bunun ötesinde aynı zamanda esrar, içildiği sırada kısa dönemde bilişsel yetileri köreltiyor. Yani kognitif olarak, belleği köreltiyor, kısa dönemde hesap yapma, kısa dönemde bilgiler hatırlama türünden yetileri köreltiyor. Çok fazla esrar içen insanlarda bu bilişsel bozukluk uzun vadeye yayılabiliyor, yani her gün esrar kullanan genç insanlar özellikle seneler geçtikçe gerçekten de bilişsel yetilerini kaybedebiliyorlar.”

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.