İnşaat harcamaları reel olarak yüzde 20 büyüse de özel sektör temkinli duruşu sürdürüyor
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2025 yılının üçüncü çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. Rapora göre inşaat sektörü, yılın ikinci çeyreğinde %10,9 oranında büyüyerek genel ekonominin üzerinde bir performans sergiledi. 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat harcamaları nominal olarak %48,1’lik artışla 2,29 trilyon TL olarak gerçekleşirken, inşaat harcamaları reel olarak %20,2 arttı. Buna karşın özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli duruşunu sürdürdüğüne dikkat çekilen raporda, “Yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olması, özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır” denildi.
Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolünü sürdüren inşaat sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri tarafından takip edilen İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nun Ekim 2025 sayısını yayımladı. “Küresel Ekonominin Denge Arayışı” başlıklı raporda, küresel ve ulusal ölçekte ekonomik gelişmeler ile inşaat sektörüne ilişkin güncel veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
İnşaat sektörü büyümesini sürdürüyor
Sektör, 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde üst üste 11 çeyrek dönem büyüme kaydetti. TÜİK verilerine göre, inşaat harcamaları nominal olarak %48,1 artarak 2,29 trilyon TL’ye ulaşırken, reel olarak %20,2 oranında yükseldi. Buna karşın yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır. Aynı dönemde gayrimenkul sektörü zayıf da olsa büyüme eğilimini sürdürmüş, 2025 yılı ikinci çeyreğinde %2,6 büyüyen gayrimenkul faaliyetleri zayıf bir performans sergilemiştir” denildi.
Rapora göre, ciro endeksi verileri de inşaatın genel ekonomik aktivitedeki payının arttığını gösterdi. 2025 yılı Ağustos ayında sanayi, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşan toplam ciro endeksi yıllık %36,7 artarken, inşaat ciro endeksi bu dönemde %53,2 yükseldi. İnşaat üretim endeksi Ağustos ayında aylık bazda %0,9 gerilese de yıllık bazda %25’lik artışla büyüme eğilimini korudu. Bina inşaatı endeksi yıllık %26,6, bina dışı yapıların inşaatı %17,4, özel inşaat faaliyetleri ise %25,1 artış gösterdi. Bu veriler, konut ve ticari yatırımlardaki talebin sürdüğüne, kamu projelerinin ise sektöre istikrarlı destek sağladığına işaret etti.
Yönetmelik değişiklikleriyle dijitalleşme ve şeffaflık öne çıkıyor
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Eylül ayında yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması” ile “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik” değişikliklerinin sektöre önemli yenilikler getirdiğine dikkat çekildi. Şantiye şeflerine ilişkin dijital izleme uygulamalarıyla günlük ilerleme, kullanılan iş makineleri ve çalışan sayısının sistemde kayıt altına alınmasının hedeflendiği belirtilen raporda, bu adım, sektörde dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliğin artırılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına ilişkin düzenlemelerin ise firmaların mali ve teknik kapasitelerine göre yetkilendirilmesini ve yeterlik sisteminin güçlendirilmesini hedeflediği ifade edilen raporda, müteahhitlik kriterlerinin esnetilmesinin, güvenli yapılaşma ve yapı kalitesi açısından risk oluşturabileceği uyarılarına yer verildi.
Yurt dışı müteahhitlikte Türkiye, dünya ikinciliğini korudu
Türk inşaat sektörü, uluslararası arenadaki güçlü konumunu 2025’in ilk dokuz ayında da korudu. Ocak-Eylül döneminde 9,2 milyar ABD Doları tutarında 128 yeni proje üstlenildi. 1972 yılından bu yana 137 ülkede yürütülen toplam proje sayısı 12.665’e, toplam proje değeri ise 546,5 milyar ABD Doları’na ulaştı.
Bu dönemde en fazla iş üstlenilen ülkeler arasında 4 milyar dolar ile Romanya ilk sırada, 1 milyar dolar ile Irak ikinci sırada yer aldı. Türk müteahhitlik firmaları, uluslararası prestij göstergesi olarak kabul edilen ENR (Engineering News Record) Dergisi’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 45 firma ile ikinci sıradaki yerini korudu. İlk 100 firma arasında 8 Türk firmasının yer alması, sektörün küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2025 yılının üçüncü çeyreğinin değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:
KONUT SATIŞLARINDA YILIN ZİRVESİ GÖRÜLDÜ, FİYATLAR REEL BAZDA GERİLİYOR: 2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları yıllık %6,9 artışla 150 bin 657’ye ulaştı. Ocak-Eylül döneminde toplam satışlar 1 milyon 128 bin 727’ye çıkarak geçen yılın aynı dönemine göre %19,2 artış kaydetti. İstanbul, 24 bin 119 satışla ilk sırada yer alırken, Ankara ve İzmir onu takip etti. İpotekli satışlar Eylül ayında %34,4 artarak 21 bin 266 olurken, toplam satışlardaki payı %14,1 olarak gerçekleşti. Konut Fiyat Endeksi (KFE) Eylül ayında aylık %1,7 artışla 195,7 seviyesine ulaşırken, yıllık bazda nominal %32,2 artış kaydetti. Ancak reel bazda %0,8 oranında gerileme, fiyat artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını gösterdi.
YABANCIYA SATIŞ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR: Yabancılara konut satışları aynı dönemde %7,7 gerileyerek 1.867 adette kaldı. En çok satış yapılan iller sırasıyla İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Yabancı alıcılar arasında Rusya, İran ve Irak vatandaşları ilk üçte yer aldı.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİKLER ETKİLİ OLDU: Jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşma, küresel ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa yol açtı. Kamu yatırımlarındaki yavaşlama büyümeyi sınırlandırırken, Türkiye’de kamu destekli projeler sektörde üretim ve istihdam açısından dengeleyici bir rol oynadı.
FİNANSMANA ERİŞİM VE TALEP SORUNU DEVAM EDİYOR: Raporda, sektörde faaliyet gösteren firmaların en önemli sorunlarından birinin yüksek maliyetli ve kısıtlı finansman koşulları olduğu vurgulandı. Konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesi, özel sektör yatırımlarının yavaşlamasına ve yeni projelerin ertelenmesine yol açtı. Bu durum, büyümenin kamu kaynaklarına bağımlı şekilde sürmesine neden oldu.
İNŞAAT MALİYETLERİ ARTIŞ EĞİLİMİNİ KORUYOR: Malzeme, işçilik ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, sektörün üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İthal girdilere bağımlı yapı, küresel jeopolitik gelişmelerden doğrudan etkileniyor ve maliyet artışlarını tetikliyor. Bu tablo, özellikle özel sektör yatırımlarında temkinli bir yaklaşımı beraberinde getiriyor.
YENİ KONUT ARZI SINIRLI KALDI: Yüksek faiz oranları ve artan üretim maliyetleri nedeniyle konut üreticileri temkinli bir tutum sergiliyor. Talep canlılığını korusa da yeni konut arzındaki yavaşlama, özellikle büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğini derinleştiriyor.