Kadın girişimciliği her zamankinden daha güçlü

KAGİDER, kadın girişimciliğinin son yıllardaki gelişimini ortaya koyan Türkiye Kadın Girişimciliği İzleme Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Veri toplama, analiz ve raporlama süreçleri KAGİDER desteğiyle Akademetre tarafından gerçekleştirilen rapora göre, kadın girişimciliği her zamankinden daha güçlü bir konumda.
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), kadın girişimcilerin karşılaştığı zorluklar, elde ettikleri imkanlar ve performansları detaylı bir şekilde analiz edebilmek amacıyla gerçekleştirdiği Türkiye’nin Kadın Girişimciliği İzleme Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Veri toplama, analiz ve raporlama süreçleri KAGİDER desteğiyle Akademetre tarafından gerçekleştirilen araştırma kapsamında; Türkiye’deki kadın girişimcilik ekosistemini detaylı bir şekilde analiz ederek, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları, erişim imkanlarını ve performanslarını değerlendirmek ve bu bilgilerle politika yapıcılar, yatırımcılar ve tüm iş dünyasına yol göstermek amaçlandı.
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu başta olmak üzere yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında raporun ayrıntıları açıklandı. Raporda yer alan veriler, Türkiye’de kadın girişimciliğinin ekonomik, sosyal ve duygusal boyutlarının giderek güçlendiğini gösterdi.
GİRİŞİMCİ OLMAK ZOR, KADIN GİRİŞİMCİ OLMAK ÇOK DAHA ZOR
KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Kadın girişimciliği, sadece bireysel başarılarla sınırlı kalmayan, toplumun tamamını dönüştüren güçlü bir ekonomik ve sosyal dinamiktir. Kadın girişimciler yeni iş alanları yaratıyor, istihdam sağlıyor, yenilikçiliği teşvik ediyor ve eşitsizlikleri azaltarak çarpan etkiler meydana getiriyor. McKinsey’nin raporuna göre, kadın girişimciler eşit fırsatlara sahip olursa, 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 13 trilyon dolar ekleme potansiyeli taşıyor. KAGİDER olarak, kadın girişimciliğini destekleyerek bu dönüşümün önündeki engelleri kaldırmaya, girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye ve kadınların iş dünyasında hak ettikleri eşit fırsatlara ulaşmalarına katkı sağlamaya kararlıyız.”
Kadın girişimcilik yolculuğunu; yalnızca finansal bir karar değil, derin bir kişisel meydan okuma ve toplumsal dönüşüm süreci olarak değerlendiren Esra Bezircioğlu; gerçek başarının, kadınların sadece mücadele etmek zorunda kalmadığı, destek gördükleri bir girişimcilik ekosistemi ile mümkün olabileceğini belirtti ve raporun sonuçlarına göre şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir kadın girişimci için başarı, yalnızca kârlılık tablolarına yansıyan rakamlardan ibaret değildir; bazen hiç tanımadığı bir müşterinin onun emeğini değerli bulup satın alması, bazen bir başkasının “hikayenden ilham aldım” diyerek cesaret bulmasıdır. Bu anlar, finansal başarıdan çok daha büyük bir anlam taşır—çünkü girişimcilik, yalnızca kazanç değil, görünürlük, özgüven ve toplumsal fayda mücadelesidir.
Ancak ne yazık ki mevcut yapı, kadınları hala “fazladan cesur” olmaya zorluyor. Kadın girişimciler, erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla ispat yükü taşıyor, daha fazla sorgulanıyor ve bazen sadece varlıklarını kabul ettirmek için bile ekstra mücadele vermek zorunda kalıyorlar. İş dünyasında var olabilmek için “başarılarının olağanüstü” olması gerektiği algısı, kadınları sürekli olarak kahramanlık sergilemeye mecbur bırakıyor. Oysa gerçek destek, kadınların olağanüstü başarılar göstermesine gerek kalmadan, herkesle eşit koşullarda rekabet edebilmelerini sağlamaktan geçiyor.”
Kadınlar Geleceğe Güven Duyuyor
KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, Türkiye kadın girişimci ekosistemindeki 18 yaş üstü işletme sahibi veya ortağı olan 450 kadın girişimcinin katıldığı araştırma raporun ayrıntılarını basın mensuplarıyla paylaştı: Rapora göre Kadın Girişimcilik Endeksi 2019’da 44,0 seviyesindeyken 2025’te 63,4’e çıktı. En dikkat çekici ilerleme ise geleceğe duyulan güveni temsil eden “gelecek skoru”nda oldu. %86,8’lik artış, kadın girişimcilerin artık daha umutlu ve kararlı olduğunu gösterdi.
Kadınların girişimcilik motivasyonu da değişim gösterdi. Zorunluluk yerine fırsat ön plana çıktı; girişimciliğe başlama sebepleri arasında “fırsat gördüm ve değerlendirdim” diyenlerin oranı %53,6 ile öne çıkarken, ekonomik zorunlulukların etkisi azaldı.
Raporun sonuçlarını değerlendiren KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, kadın girişimciliğinin güçlenmesi için daha fazla rehberlik, finansal ve dijital eğitim, ayrıca yapay zeka alanında yetkinlik kazandıracak programlara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, erişilebilir finansman çözümlerinin bu süreçte kritik rol oynadığının altını çizdi. Çekici şöyle konuştu: “Kadın girişimciliği yalnızca ekonomik bir faaliyet değil; aynı zamanda özgürleşmenin, toplumsal görünürlüğün ve sosyal etki yaratmanın da güçlü bir aracı haline geliyor.”. Ancak bu çok katmanlı yolculuğun duygusal ve sosyal boyutları hala kamusal politikalarda yeterince tanınmıyor.”