DOLAR 41,6848
EURO 48,9663
ALTIN 5333,686
BIST 10978,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Neslihan Batum: Ufuk Beytepe; güven, dayanışma ve ortak emeğin birleşiminden doğan bir yaşam değeridir.

    Neslihan Batum: Ufuk Beytepe; güven, dayanışma ve ortak emeğin birleşiminden doğan bir yaşam değeridir.

    Türkiye’nin iş dünyasında adından sıkça söz ettiren Neslihan Batum, sadece bir lider değil, aynı zamanda hayatın zorlukları karşısında yılmayan bir mücadeleci. Kökleri Batum ve Arhavi’ye uzanan, Karadeniz’in doğasında büyüyen Batum, iş hayatına taşıdığı değerlerle fark yaratıyor.
    Hayat yolculuğunu, onu şekillendiren değerleri, zorluklarla başa çıkma yöntemlerini, liderliğini yansıtan Nest Invest’in vizyonunu anlatan başarılı iş kadını, son projeleri Ufuk Beytepe’den hayat felsefesine, duygusal zekânın öneminden gençliğine vereceği tavsiyelere kadar birçok konuya değinerek hikâyesini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

    Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Hayatınızın sizi bugün bulunduğunuz noktaya getiren değerler nelerdir?

    Bürokrat bir baba ile öğretmen bir annenin çocuğu olarak Ankara’da dünyaya geldim. Babamdan merhameti ve disiplini, annemden ise azmi ve kararlılığı öğrendim. Köklerim Karadeniz’e, Batum’dan Arhavi’ye göç eden aileme uzanıyor; altı yaşıma kadar Rize’nin çay ve fındık bahçeleri arasında, güçlü bir Karadeniz kadını olan anneannemin ellerinde büyüdüm. Karadeniz kültürü bana, dayanışmanın ve köklere bağlılığın yanı sıra hızlı düşünmenin ve pratik olmanın da ayrıcalığını kazandırdı. Ailemden aldığım bu değerler, bugün iş hayatımda benimsediğim etik değerlerin ve disiplinin temelini oluşturuyor.

    Zorluklar karşısında size güç veren yaşam bakış açınızı nasıl tanımlarsınız?

    Hayat bana gösterdi ki, insan kalbinin en derin çığlığı en büyük ustasıdır. Ailemin kıymetlilerini arka arkaya kaybettim. Birinin yasını tutarken diğeri üstüne geldi. Bu kayıplar hayatın kırılganlığını derinden hissettirdi, ilk anda yaşamla bağımın koptuğunu düşündüm; fakat zamanla anladım ki en büyük zorluklar insanı yıkmak için değil, yeniden inşa etmek için geliyormuş. Acının içinden geçen her adım, bana hem sabrı hem de teslimiyeti öğretti.

    Bugün hayata bakış açım tam da bu deneyimden besleniyor: Zorluklar ne kadar ağır olursa olsun, onların karşısında dimdik durmak, yeniden başlayacak gücü kendi içimde bulmak ve yoluma devam etmek. Artık biliyorum ki insanı ayakta tutan şey, kayıplardan sonra bile yaşamı kucaklayabilme cesareti. İşte bana güç veren bakış açısı bu: Ne olursa olsun hayata yeniden dönmek, yeniden sevebilmek ve yeniden umut etmektir. Hayatımda artık her anı bir hediye gibi görüyor, hem sevinci hem acıyı olgunlukla karşılıyorum.

     

    Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizi başarıya götüren en önemli unsurlar neler oldu?

    Başarı bir varış noktası değil, sürekli bir yolculuk. Lewis Carroll’ın “Aynanın İçinden” adlı eserinde Kırmızı Kraliçe’nin söylediği gibi, “yerinde kalabilmek için bile çok koşmak gerekir”. İşte bu yüzden başarıyı, her gün yeniden inşa edilen bir yolculuk olarak görüyorum. Başarının gerçek gücü ekip ruhu, ortak emek ve paylaşılan azimdir. Bugün geldiğimiz noktada en büyük gücüm yol arkadaşlarım, çünkü ben değil, hep biz kazandık.

    Hayat yolculuğunuzda ve iş dünyasındaki başarılarınızda en büyük etkiyi hangi figür ya da değer bıraktı?

    Bir kız çocuğunun en büyük kahramanı babasıdır. Babam adaletli, tevazu sahibi ve merhametli bir insandı. Bana öz güven verdi, hayallerimin peşinden gitmeyi ve güçlü durmayı öğretti. Onun dürüstlüğü ve adalet anlayışı bugün iş hayatımda yolumu aydınlatan en değerli pusula oldu. Her zaman her şeyi başarabileceğime inandırdı ve en büyük ilham kaynağım oldu. Bugün hangi başarıya imza attıysam, ardında babamın ışığı vardır. Babamı yalnızca rahmetle değil, aynı zamanda aşkın en saf haliyle anıyorum.

    Liderliğinizdeki Nest Invest hangi farkları yaratıyor?

    Nest Invest’i farklı kılan, her yatırımcımızı yalnızca bir ortak değil, aynı zamanda yol arkadaşı olarak görmemizdir. Şeffaflık, güvenilirlik, sürdürülebilirlik ve dürüstlük temel değerlerimizdir, çünkü biz biliriz ki güven olmadan sürdürülebilirlik olmaz. Kadın bir lider olarak pozitif bakış açımı kararlılıkla birleştirdiğimde, bu içsel güç hem iş dünyasında hem de insan ilişkilerinde gerçek bir fark yaratıyor.

    Sizce gayrimenkul artık yalnızca “mülk sahibi olma” anlamına mı geliyor, yoksa daha derin bir yatırım stratejisi mi söz konusu?

    Gayrimenkul artık yalnızca barınma değil, finansal güveni, yaşam kalitesini ve geleceğe bırakılan mirası da temsil ediyor. Bizim için her proje; insanların hayatına değer katan, uzun vadeli sürdürülebilir kazanç sağlayan ve güven veren bir yatırım aracıdır.

    Gayrimenkul ve inşaat sektöründe kadınların rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Uzun yıllar erkek egemen olarak görülen bu sektör artık kadınların vizyonu ve emeğiyle dönüşüyor. Kadınların ayrıntılara gösterdiği özen, iletişim becerileri ve stratejik bakış açıları projelerin kalitesini yükseltiyor. Elbette daha fazla temsile ihtiyaç var. Kadınların gücü ve vizyonu, sektörün geleceğini daha adil, sürdürülebilir ve yenilikçi kılabilir. Bu dönüşümün parçası olmaktan gurur duyuyorum.

    Türkiye’de ve dünyada kadın liderliğinin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Kadın liderliğinin yükselişi, daha dengeli ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının önünü açıyor. Türkiye’de bu değişimi görmek çok kıymetli. Kadınların liderlik ettiği yapılar sadece başarı değil, vicdan, empati ve adalet duygusunu da beraberinde getiriyor.

    İş hayatınız boyunca karşılaştığınız en büyük ön yargı neydi? Bununla nasıl başa çıktınız?

    En çok karşılaştığım ön yargı, liderliğin sadece otoriteyle var olabileceği düşüncesiydi. Bu algıyı, otorite yerine nezaket ve empati ile birleştirerek değiştirdim. Çatışmak yerine yapıcı iletişimi, dayatmak yerine ortak aklı, bireysel başarı yerine ekip ruhunu öne çıkardım. İş hayatımda; kadın olmanın zayıflık değil, zarafetle birleşmiş bir güç olduğunu göstermek istedim. Zamanla tutarlılığım, şeffaflığım ve ortaya çıkan sonuçlar, bu ön yargıyı kırarak gerçek liderliğin farklı değerlerle de mümkün olduğunu gösterdi.

    İş hayatında duygusal zekâ ve empati sizce güçlü bir liderin vazgeçilmez parçaları mı?

    Kesinlikle öyle. Empati ve duygusal zekâ, ekipte güveni, bağlılığı ve verimi artırıyor. Liderlik sadece yönetmek değil, ilham vermek ve kalpten bağ kurmaktır. Bu da empati olmadan mümkün değil.

    Türkiye ve Ankara’da gayrimenkul sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

    Türkiye’nin genç nüfusu ve şehirleşme potansiyeli sektörü dinamik tutuyor. Ankara’da ise deprem sonrası güvenli konut talebi arttı. Bu durum, şehri yatırımcılar için daha cazip hâle getiriyor.

    Tüm bu yoğunluk arasında kendinize nefes alanı yaratmak için neler yaparsınız? Günlük rutinlerinizde olmazsa olmazlarınız nelerdir?

    Mutluluğun sırrı, hayatta denge kurabilmekte gizli. Sabah erken kalkar, kahvemi alıp günü planlayarak başlarım. Düzenli spor yapar, doğada yürüyüşle zihnimi tazelerim. Meditasyon vazgeçilmezimdir. Kitap okumak ve kendimi geliştirmek için zaman ayırırım. Günün sonunda ise kedilerimle vakit geçirmek ve dostlarımla sohbet etmek bana en saf mutluluğu verir.

    Hayatınızda unutamadığınız, size yön çizen bir seyahat deneyiminiz var mı?

    2017 yılında ani bir kararla Londra’ya gittim. Bu yolculuk, hayatımın en değerli deneyimlerinden biri oldu. Bir yıl boyunca farklı kültürlerle iç içe yaşamak bana gerçek anlamda evrensel bir bakış açısı kazandırdı. Her kültürün kendine özgü değerleri olduğunu görmek; yargılamamayı, farklılıklara saygı duymayı ve dünyaya çok daha geniş bir perspektiften bakmayı öğretti. O deneyimden sonra hiçbir şeyi tuhaf karşılamıyor, insanları olduğu gibi kabul ediyorum. Bu süreç beni hem olgunlaştırdı hem de gerçek anlamda bir dünya insanı hâline getirdi.

    Bugüne dek kendinize söylediğiniz en değerli cümle neydi?

    Ben yoksam, hiçbir şeyin anlamı yok.

    Genç hâlinize bugün bir mektup yazacak olsanız, neler yazardınız?

    Asla üzülme, pes etme; engel yok, sadece yeni yollar var. Bugün seni üzen şeyler yarın anlamını yitirecek. Hiçbir anı erteleme; güven, sev, yaşa ve şükret. Unutma; mutluluk, yarına ertelenecek bir menzil değil, bugünden seçilen bir yürüyüştür.

    Sizi siz yapan değerlerden bahseder misiniz?

    Beni ben yapan değerlerin başında samimiyetim, merhamet duygum ve adalet anlayışım gelir. Çok çalışır, emeğe ve emek verene kıymet veririm. Sevgiden önce saygıya önem veririm, ustalara ve bilgeliğe daima hürmet ederim. Allah’ın yarattığı tüm canlılara gönülden değer veririm. Köklerime sadık kalırım. Her zaman iyi ve pozitif düşünürüm; olumsuzluklara yer bırakmam, bardağın dolu tarafından bakarım. Çözüm odaklı bir anlayışla hayatın içinde var olmaya gayret ederim. Yumuşaklığı ve sakinliği severim.

    Kendi hikâyenizi birkaç cümleyle özetlemeniz gerekse, neler söylersiniz?

    Benim hikâyem; çok çalışmanın, azmin ve alın terinin hikâyesidir. En büyük sermayem cesaretim oldu. Hiçbir emeğim karşılıksız kalmadı; Bugün geldiğim nokta, çalışkanlığın ve cesaretin neleri mümkün kılabileceğinin en canlı kanıtıdır.

    Size en çok “İşte bu benim!” dedirten özellikleriniz nelerdir?

    Vazgeçmek lügatimde yok. Zorlukları birer engel olarak değil, yeni yollar keşfetmek için bir davet olarak görürüm. Çalışkanlığım, beni her zaman sınırların ötesine taşır; samimiyetim ise çevremde güven ve yakınlık inşa etmemi sağlar.

    Devam eden projeleriniz; Kıbrıs, Ankara ve Karadağ gibi farklı coğrafyalarda dikkat çekiyor. Bu projelerden biraz bahseder misiniz?

    Ankara’da; termal tarım arazilerinden kentsel dönüşüme, yatırımcılara güven veren imarlı arsa projelerine kadar geniş bir yelpazede aktif rol üstleniyoruz. Kuzey Kıbrıs’ta Nest Loft projemizin inşaatı devam ediyor.

    Montenegro’da ise Budva oteller bölgesinde Zavala Yarımadası’ndaki HMD & Nest projemiz ön plana çıkıyor. Dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarının tercih ettiği, prestijli Dukley projesine yalnızca beş dakika mesafede konumlanan projemiz eşsiz manzarası ve yatırımcılara sunduğu yüksek getiri potansiyeli ile öne çıkıyor. Ruhsatımızı aldık ve kısa bir süre içerisinde inşaata başlıyoruz.

    Dubai’de yürüttüğümüz danışmanlık faaliyetlerimiz bize küresel ölçekte vizyon kazandırıyor.

    Şu anda ise; amiral gemisi projemiz olan Ufuk Beytepe, büyüklüğü ve gördüğü yoğun ilgiyle projelerimizin merkezinde konumlanıyor.

    Ufuk Beytepe projesinin vizyonu nedir?

    Ufuk Beytepe, sevgili ortağım ve dostum Cem Ufuk’un vizyonuyla bizi aynı çatı altında buluşturan çok değerli bir birlikteliğin ürünüdür. Bu projede farklı sektörlerden güçlü ve itibarlı kurumların da dâhil olduğu seçkin ortaklarımızla, erişilebilir koşullarda konut sahibi olma ayrıcalığını sunuyoruz. Yalnızca bir konut projesi değil; güven, dayanışma ve ortak emeğin buluştuğu kalıcı bir yaşam değeri inşa ediyoruz. Güçlü ekip vizyonu ve kıymetli ortaklarımızın katkılarıyla ortaya çıkan bu birliktelik, sektöre örnek olacak nitelikte güçlü bir sinerji yaratmaktadır. Ufuk Beytepe, birlikteliğin gücünü yüksek katma değere dönüştüren bir vizyonun ürünüdür.

    Projenizin sloganı “Ankara’nın Kalbini Aldık”. Bu ifadeyle tam olarak neyi kastediyorsunuz?

    Bizce Ankara’nın kalbini kazanmak yalnızca stratejik bir lokasyon almak değil, güven, vizyon ve prestij inşa etmek. Biz aslında bu proje ile Ankara’nın kalbini kazanacağımızı iddia ediyoruz.

    Amiral gemisi projemiz ve bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en büyük ölçekli yatırımımız olan Ufuk Beytepe projesi, bizim için son derece anlamlı ve gurur verici bir çalışmadır. Tüm ortaklarımızla birlikte sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar, sadece yirmi beş gün gibi kısa bir sürede, olağanüstü bir özveriyle çalışarak büyük bir başarıya imza attık. Bu süreçte gösterilen disiplin, emek ve insanüstü gayret, projenin bugün ulaştığı güçlü konumun temelini oluşturdu.

    Projeyi, her biri tek başına bu ölçekte bir projeyi hayata geçirebilecek kapasiteye sahip üç seçkin müteahhit firmaya emanet ettik. Bunlardan ikisi uluslararası arenada güçlü ve saygın markalar, diğeri ise Türkiye’nin önde gelen köklü müteahhit firmalarından biridir. Biz, bu çalışmayı farklı müteahhit firmalara bölmek yerine, onları aynı çatı altında buluşturarak bir konsorsiyum modeli ile ilerlemeyi seçtik. Böylelikle güçlerin birleşiminden doğan sinerjiyi kullanarak, projenin değerini ve kalitesini en üst noktaya taşıdık.

    İşte bu yüzden diyoruz ki: “Ankara’nın Kalbini Aldık.”, çünkü bu projenin, sadece Beytepe’nin değil, Ankara’nın vizyonunu değiştiren, şehrin merkezinde prestiji, güveni ve uluslararası standartları bir araya getiren bir başyapıt olacağına inanıyoruz. Bu sözle kastettiğimiz; şehrin kalbindeki en stratejik noktayı kazandığımız, ama aynı zamanda yatırımcılarımızın ve ortaklarımızın da kalbine dokunan bir eser ortaya koyduğumuzdur.

    Projeyi diğerlerinden ayıran en önemli özellikler nelerdir?

    Ufuk Beytepe, Ankara’nın en değerli bölgelerinden birinde hayata geçirilen, yaklaşık bin beş yüz konutluk lüks bir yaşam konseptidir. 1+1’den 4+1’e kadar daire tipleri, alışveriş merkezi, cadde mağazaları, ticari alanlar ve sosyal yaşam alanları ile donatılmıştır. Geniş peyzaj alanları, spor sahaları, havuzları ve sosyal donatılarıyla yüksek standartlı bir yaşam sunuyor. Tüm bu ayrıcalıklara rağmen erişilebilir fiyat politikası sayesinde çok sayıda kişinin konut sahibi olmasına imkân tanıyor.

    KOORDİNASYON: FERAY ŞAHİNGÖZ              RÖPORTAJ: GÖZDE YILMAZ            FOTOĞRAF: CEMAL CAN ATEŞ                   MAKYAJ: OSMAN VERTOP

    MEKÂN: JW MARRIOTT HOTEL ANKARA

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.