DOLAR 34,2398
EURO 37,6309
ALTIN 2922,342
BIST 9109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Türkiye’de trafik kaza istatistiklerinin farklılığı, sigorta şirketlerini ve tüketiciyi yoruyor

    16.08.2017
    A+
    A-

    İstatistikler açıkça gösteriyor gibi görünse de; Türkiye geneli kaza yerinde ölümle sonuçlanan kaza sayısı ile trafik kazası sonrası ölüm istatistiklerinde ciddi farklar yer alıyor. İstatistiklerin farklı raporlanması, kamu otoritesi ile sigorta şirketlerinin hesaplamalarında farklı sonuçların ortaya çıkmasına yol açarken, trafik sigortalarının fiyatlanmasına etki ederek tüketici memnuniyetsizliğine de yol açıyor. Bu noktada FU Gayrimenkul; ‘Kaza Tespit Tutanağı Temini’ ile sigorta şirketlerinin ölümle sonuçlanan ve bedeni hasarlı kazalardaki maddi karşılıklarını belgeye dayalı olarak ayırabilmesini sağlıyor.

    Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın 2016 yılı son verilerine göre, Türkiye’de toplam 1 milyon 182 bin 491 adet trafik kazası meydana gelmiş durumda. 2017’nin ilk 5 ayındaki kaza sayısı toplamı 155 bin 680 olurken, bin 170 kişi trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiş, 104 bin 620 kişi ise yaralanmış. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2017 Mayıs ayı rakamlarına göre de; Türkiye’de 1 ayda toplam 34 bin 584 adet trafik kazası meydana gelmiş; bu kazalar sonucunda da 326 kişi hayatını kaybederken, 26 bin 83 kişi de kazaları yaralarla atlatmış. Bu kazalarda olay yerinde hayatını kaybedenler olduğu gibi yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle hayatını kaybedenler de var.

    Fakat Türkiye geneli kaza yerinde ölüm ile sonuçlanan kaza istatistikleri ile trafik kazası sonrası ölüm istatistiklerinde ciddi farklar yer alıyor. İstatistiklerin farklı raporlanması ve yorumlanması da kamu otoritesi ile sigorta şirketlerinin yaptığı hesaplamalarda farklı sonuçlara ulaşılmasına ve hatta trafik sigortalarının fiyatlanmasına etki ederek tartışmalara ve hatta tüketici memnuniyetsizliğine yol açıyor.

    Close-up of a businesswoman sending a text while driving to work

    Kaza raporuna yansıyan istatistikler farklılık göstermekte…

    Süreç nasıl işliyor? Söz konusu tutanakların sigorta şirketlerine ulaşması çeşitli nedenlerle zaman alıyor ve bu geç ulaşım sebebiyle muallak hasar rezervleri, geçmiş yıllar istatistiklerine göre hesaplanmak durumunda kalıyor. Gelecekte ödenecek bir hasarın, geçmiş dönem istatistikleri ile rezerv olarak ayrılması da tartışmalara yol açabiliyor. Örnek vermek gerekirse; Türkiye genelinde gerçekleşen ölümlü kaza istatistiklerinde ciddi farklar görülüyor. Bunun temel nedeni de; kaza sonucu yaralanan ve tedavi gören kişilerin ölüm istatistiklerinin, kaza yerine; solunum yetmezliği, kalp durması vb. gibi farklı sebeplere dayalı olarak kayda alınması. İşte bu bilinçle, kazalar için rezerv ayırması gereken sigortacıların müşterilerine daha sağlıklı ve uygun fiyat sunabilmesi için gereken işlemlerde ise FU’nun sigorta şirketlerine sunduğu destekler söz konusu. Ölümlü ve yaralanmalı kazalarda sigorta şirketlerine kısa sürede Kaza Tespit Tutanağı ulaştıran FU, şirketlerin bedeni hasarlarda karşılıklarını belgeye dayalı olarak ayırabilmesini sağlıyor.

    Sigorta şirketleri, belgeye dayalı rezerv ayırıyor

    Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında kanun gereği, Trafik Kazası Tespit Tutanaklarının kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenmesi gerekiyor. Ancak söz konusu tutanakların sigorta şirketlerine ulaşması çeşitli nedenlerle zaman alıyor ve bu gecikme nedeniyle mağduriyet süresi uzayabiliyor. FU Gayrimenkul KTT (Kaza Tespit Tutanağı) temini hizmeti ile bu gecikmeyi ortadan kaldırıyor. FU Gayrimenkul, söz konusu kaza tespit tutanaklarını, Türkiye genelindeki yaygın ağı ile kazanın meydana gelmesinin ardından çok kısa sürede temin ederek sigorta şirketlerine ulaştırıyor. Böylelikle geçmiş yıl istatistiklerinden yola çıkılarak hesaplanan rezerv değişimlerinden hem sigorta şirketlerinin ve mağdurların hem de kamu otoritesinin olumsuz etkilenmemesine dönük belge/veri sağlanabiliyor. Hatta Kaza Tespit Tutağının süratle temin edilmesi sayesinde sigorta şirketleri, ‘bedeni hasarlarda karşılıklarını (rezerv) belgeye dayalı ve tartışmaya yer vermeksizin ayırabiliyor.

    Sigorta şirketleri ödeme yapıyorlar ancak belge eksikliğinden ödemeler gecikebiliyor

    Poliçe sahipleri, uygun belgelerle başvuru yaptıkları takdirde; sigorta şirketleri poliçe sahiplerine kusurları oranında tazminat ödüyorlar, sistemde yaşanan aksaklıklar ise genelde belgelerin gecikmesi ya da başvuruların uygun belgelerle yapılmamasından doğuyor.
    Sigorta şirketleri, 2016 yılında 1 milyon 179 bin 578 kişiye maddi tazminat öderken, ödenen vefat tazminatları 953 milyon 267 bin TL’yi geçiyor. Sadece 2017 yılının ilk 3 ayında ise 394 bin 818 mağdura tazminat ödendi, vefat tazminatlarının tutarı da 231 milyon TL’yi geçti.

    Aslında sistem; vatandaşların aracı bir kurumla ya da kişiyle çalışmasına gerek olmayacak şekilde düzenlendiği halde süreçteki aksaklıklar yüzünden vatandaşlar yardıma ihtiyaç duyabiliyorlar.

    FU’nun sigorta sektörünün kullanımına sunduğu bu hizmet ile;

    *Mağdurların ve/veya yakınlarının mağduriyetlerinin, aracıların eline düşmeden ve doğru ödenmesi, vatandaşların suiistimal edilmeden veya kandırılmadan doğru bilgilendirilmesi ve şirket finansalları açısından da muallak karşılıklarının doğru ayrılarak ödemenin yapılması ve genel toplamda ödeme / karşılık dengesinin sağlanması amaçlanmaktadır.

    *Trafik poliçelerinin fiyatlanmasına baz teşkil eden veriler varsayıma değil, gerçeğe dayalı olacağından tartışmalara son vermektedir.

    *Bu bağlamda gerekli evraka ulaşım, doğru ve daha önemlisi mağduriyeti ortadan kaldırmak için hızlı (yeni yasada yer alan 15 günlük süre içinde) değerlendirme yapabilmek adına önem arz etmektedir. Bu sayede Sektör proaktif bir yaklaşıma geçebilecektir.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.