DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2441,873
BIST 9915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Yalıtımla enerji faturası yüzde 50’ye kadar azalabilir

    Yalıtımla enerji faturası yüzde 50’ye kadar azalabilir
    01.11.2021
    A+
    A-

    Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, kış aylarında ısıtma, yaz aylarında da soğutma nedeniyle artan faturaları düşürmenin mümkün olduğunu belirterek, “Tüketiciler, doğru çatı ve cephe yalıtım uygulamaları ile enerji faturalarını yüzde 50’ye varan oranlarda azaltabilir. Bölgenin özelliklerine göre yalıtım tercih edilmeli. Ancak bu yolla etkin tasarruf sağlayabiliriz ” dedi.

    ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kış mevsimiyle birlikte artan ısınma faturalarının tüketici bütçesinde önemli bir yer tuttuğunu belirterek, alınacak önlemlerle tasarruf edilebileceğini söyledi.

    Yapı ve çatılarda yalıtım uygulamasının enerji sarfiyatında ciddi oranda azalma sağladığını hatırlatan Şenal, şunları söyledi:

    “Tüketiciler binalarında standartlara uygun çatı ve cephe yalıtım uygulamalarıyla faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf sağlarken, ülke ekonomisine ve doğaya da yararlı olabilir. Yalıtım aynı zamanda insan sağlığı açısından da çok faydalı. Rutubet, küf, kötü koku, romatizma, solunum yolu ve deri hastalıkları gibi sorunlara karşı koruma sağlıyor.

    Binalarımız, ülkemizde üretilen ve ithal edilen toplam enerji miktarının yüzde 40’ını tüketiyor. Bu tüketimin de yüzde 80’i binanın ısıtma ve soğutulması için harcanıyor. Binalarımızın çatı, temel, dış cephe, pencerelerinde ısı yalıtımı olmadığı için ciddi enerji kaynağı (petrol, doğal gaz, kömür) tüketmekteyiz.

    Tükettiğimiz enerjinin büyük bölümü eğer gerekli önlemler alınmadığı takdirde çatılarda kaybediliyor. Enerji kaynakları sınırlı  hatta olmayan bir ülke olarak Türkiye mevcut enerji tüketiminde de tasarruflu davranmak zorundadır. Binayı bir bütün olarak ele alırsak  sadece bir bölümünde uygulanan su veya ısı yalıtımı binanın tamamına fayda sağlayamaz. Dolayısıyla çatı da bunun önemli bir parçasıdır hatta kaybın yaşandığı, tedbirin daha çok alınması gerektiği bir parçasıdır.

    Öncelik uygulanabilir ürün ve işçilik kalitesinde olmalı

    Kalitenin daha arka planda kaldığı, uygulamanın daha az önemsendiği ama maliyetin daha ön planda olduğu bir yaklaşım, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasında önemli bir etken haline dönüşebiliyor. Ekonomi elbette dikkate alınması gereken önemli bir konu. Ancak işin ekonomik boyutuna, uygulanabilir vasıftaki ürün ve işçilik kalitesinin seçiminden sonra bakmak gerekir. Bu yapılmazsa, çok kısa süre içerisinde tamirat, bakım gibi ilave masraflarla karşılaşmak durumunda kalabiliyoruz.”

    Bölgenin özelliklerine göre yalıtım tercih edilmeli

    Yalıtım uygulamasının bölgelere ve farklı ihtiyaçlara göre değişkenlik gösterdiğini, uzman kişiler tarafından en uygun seçimin yapılması gerektiğini hatırlatan Şenal, şöyle konuştu:

    “Teknolojinin çok hızlı geliştiği günümüzde, insanların yaşadığı ortamdaki konfor düzeyinin önemi artıyor. Bu konforu sağlayan en önemli uygulamalar ısı, su, ses ve yangın yalıtımıdır. Olumsuz hava koşullarından etkilenmemek ve kışın ısıtma yazın ise soğutmada kullanılan enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak için doğru ısı yalıtımına ihtiyaç vardır. Yağmur, kar gibi yağışların bina ömrünü kısaltma tehlikesine karşı alacağınız temel önlem, aynı zamanda yaşam alanlarınızı nem, küf ve rutubetten koruyacak olan su yalıtımıdır. Yalıtım uygulamaları sırasında, insan ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi çok önemlidir. İstanbul’daki bir binada ihtiyaç duyulan yalıtım uygulamaları, Erzurum gibi daha sert iklim koşullarının hakim olduğu coğrafyalarda ihtiyaç duyulan yalıtım uygulamalarından farklıdır.”

    Şenal, aynı bölgede bulunsa bile her bina ve yapının kendine has bir proje olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Her binada ayrı ayrı ihtiyacın ne olduğu doğru hesaplanmalıdır. Hedeflenen konforu sağlamanın yolu, bu hesabın ortaya çıkardığı sonuca göre, doğru ürünün, doğru uygulanmasından geçiyor. Yalıtım yapılırken yalıtım malzemesi, aksesuarlar, yan ürünler, bağlantı elemanları, emniyet tedbirleri, iskele, işçilik gibi giderler yapılır. Yalıtım malzemesinin kalınlığının artırılması malzeme fiyatı dışında diğer giderleri etkiler. Yalıtım malzemesi kalınlık farkı parasal olarak tüm giderler içinde çok küçük bir oranda kalacağı için, doğru kalınlıkta yalıtım malzemesi kullanmak akıllıca olacaktır. Son 8 – 9 yıldan bu yana birçok ilimizde iklim bölgelerine uygun olarak çatı eğimleri artırılmaya ve doğru çatı yalıtımı sistemleri uygulanmaya başlandı.

    Merdiven altı ürün ve uygulamalardan kaçının

    Çatı sektöründeki standartlardan uzak ürünler merdiven altı şekilinde tabir ettiğimiz ürünler hem tüketiciye, hem de ülke ekonomisi çok büyük zarar veriyor. Çatı malzemelerinin kalite belgesinin olması, çatıların doğru detay ve doğru malzemeyle sistemine uygun projelendirilmesi, konusunda uzman kişiler tarafından yaptırılması gerekir. Tüketicinin parasının çöpe gitmemesi ve çatının uzun ömürlü olması için, standartlara uygun çatı ve uygulamalar tercih edilmeli. Konut ve iş yeri çatılarındaki yalıtım eksikliği, mevcut yalıtımların korunamaması, yalıtım konusunda gerekli iyileştirmelerin yapılmamış olması, çatı kaplama sistemlerindeki eksik ve yanlış uygulamalar, hem kişi hem de ülke ekonomisine de zarar veriyor.”

    Pasif evler hızla çoğalıyor

    ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, aktif ısıtma sistemine ihtiyaç duymadan, çok az miktarda enerji ile yüzde 90’a varan oranda tasarruflu ısınma ve soğutma imkanı sunan pasif evlerin dünyada yayılmaya başladığını belirterek, “Bugün ülkemizdeki konutlarda ısınmak için bizden çok daha soğuk bir iklime sahip olan Almanya’ya göre 10 kat daha fazla enerji harcanıyor. Yalıtımsız binalar, sadece ısınmak için, pasif evlere göre 20 kat daha fazla enerji tüketiyor. Pasif ev yaklaşımı, diğer yandan, yalnızca ısı tasarrufuyla sınırlı kalmıyor; ekoloji, iç hava kalitesi, akustik ve görsel konfor, yangın güvenliği gibi faktörleri de göz önüne alarak bütüncül bir yaklaşım sergiliyor. Türkiye için öngörülen maliyet artışı; yüzde 20 – yüzde 40 aralığındadır. Maliyet etkin bir ‘Pasif Ev’ inşaatı için tasarım sürecinde uzman bir ekiple çalışmak son derece önemlidir” dedi.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.