Yatırım Rotalarında İstanbul ve Antalya gerilerken Ankara, Muğla ve Sakarya öne çıkıyor

Türkiye’de 2025 yılının ilk yarısına ait konut satış verileri, yabancı yatırımcıların tercihlerini önemli ölçüde yeniden şekillendirdiğini ortaya koydu. Yıllardır yabancıların konut yatırımlarında başı çeken İstanbul, Antalya ve Mersin’de satışlar düşüşe geçerken; Ankara, Muğla ve Sakarya gibi şehirlerde dikkat çekici artışlar yaşandı. EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, bu değişimin nedenlerini ve gayrimenkul sektörüne etkilerini değerlendirdi.

Fiyat artışları, sınırlamalar ve değişen yaşam tercihleri Türkiye’deki yatırım haritasını yeniden şekillendiriyor 2025 yılının ilk yarısında açıklanan konut satış verileri, Türkiye gayrimenkul piyasasında yabancı yatırımcıların yön değiştirdiğini açıkça ortaya koydu. Geleneksel olarak yabancı ilgisinin yoğunlaştığı İstanbul, Antalya ve Mersin gibi büyük merkezlerde satışlar düşerken; Ankara, Muğla ve Sakarya gibi görece daha az öne çıkan şehirlerde ciddi artışlar yaşandı. Bu tablo, yalnızca konut piyasasının değil, yatırımcı beklentilerinin de dönüşmekte olduğunu gösteriyor.

“Yatırımcılar yeni alternatiflere yöneliyor”

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, İstanbul ve Antalya gibi geleneksel yatırım merkezlerinde konut fiyatlarının son yıllarda olağanüstü artış göstermesiyle birlikte yatırımın geri dönüş süresinin uzadığına, kârlılığın ise azaldığına dikkat çekti. “Bu bölgelerde hem konut fiyatları yükseldi hem de yabancılara yönelik satış sınırlamaları devreye girdi. Bu iki faktör bir araya gelince, yabancı yatırımcılar alternatif şehir arayışına yöneldi” dedi.

Bu dönüşümün dikkat çekici örneklerinden biri Ankara oldu. Başkent olmasının sağladığı siyasi ve ekonomik istikrar, gelişmiş altyapısı ve artan nitelikli konut projeleri sayesinde Ankara’nın yeniden yatırımcıların radarına girdiğini belirten Balsarı, “Çankaya, Yenimahalle ve Etimesgut gibi ilçelerde geliştirilen projeler, hem oturum hem de yatırım amacıyla öne çıkıyor” diye konuştu.

Muğla ve Sakarya yükselişte

Yatırımcıların yeni rotalarından bir diğeri de Muğla. Bodrum, Fethiye ve Marmaris gibi ilçeleriyle tanınan şehir, artık yalnızca yaz aylarında değil, dört mevsim yaşanabilir bir destinasyon olarak konumlanıyor. Balsarı, “Avrupalı yatırımcılar başta olmak üzere, doğayla iç içe, kaliteli ve sürdürülebilir yaşam alanları sunan bölgeler öncelik kazanıyor. Muğla’daki yaşam tarzı bu beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Sakarya ise özellikle Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar için dikkat çeken bir başka bölge. İstanbul’a olan yakınlığı, doğal güzellikleri ve villa tipi konutlara olan ilginin artmasıyla öne çıkan şehirde, konut fiyatlarının hâlâ erişilebilir olması yatırımcıları cezbediyor.” dedi.

Yeni nesil yatırımcı daha seçici

Türkiye’nin yabancılara vatandaşlık karşılığı gayrimenkul satış politikası da yatırımcı profilinde önemli bir değişim yarattı. Balsarı, “400 bin dolarlık minimum yatırım eşiği sonrası daha seçici, daha bilinçli ve uzun vadeli düşünen bir yatırımcı profili oluştu. Bu kitle, yalnızca yatırım getirisine değil, sosyal yaşam kalitesine, ulaşım olanaklarına, hukuki güvenceye ve sürdürülebilirliğe de büyük önem veriyor. Ankara, Muğla ve Sakarya gibi şehirler de bu beklentileri karşılayan birer alternatif haline geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yazlık bölgeler eski cazibesini kaybediyor

Pandemi döneminde yükselişe geçen yazlık konut pazarında ise tersine bir eğilim yaşanıyor. Evden çalışma uygulamalarının yaygınlaştığı 2020-2022 döneminde büyük rağbet gören Bodrum, Ayvalık, Cunda, Altınoluk, Assos, Kaş ve Bozcaada gibi bölgelerde konut talebi zirve yapmıştı. Ancak 2023 itibarıyla hibrit ya da tamamen ofise dönüş modellerine geçilmesiyle bu talep büyük ölçüde geriledi.

Zuhal Balsarı, “Kalıcı yaşam için yeterli altyapıya sahip olmayan yazlık bölgelerde talep düştü. Kiralık konutlar boş kalıyor, satışlar yavaşlıyor. Bu durum hem kira gelirlerini hem de satış değerlerini olumsuz etkiliyor. Artık yatırımcı yazlık konut tercihinde çok daha temkinli davranıyor, yalnızca mevsimsel değil, sürdürülebilir yaşam koşulları sunan yerleri tercih ediyor” diye konuştu.

Yeni dönemin dinamikleri şekilleniyor

Yabancıların Türkiye’deki konut yatırımlarında yaşanan yön değişikliğinin, sektörde yeni bir dönemin habercisi olduğunu vurgulayan Balsarı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Geleneksel merkezlerde yaşanan doygunluk ve düzenlemeler, yatırımcıları daha az bilinen ancak yüksek potansiyele sahip şehirleri keşfetmeye yöneltiyor. Bu dönüşüm, Türkiye genelinde gayrimenkul piyasasının daha dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacak. Ancak yabancı ilgisinin kalıcı hale gelmesi için bu yeni yatırım şehirlerinde altyapı, sosyal donatı ve hukuki güven ortamının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.”