Yükseköğrenimde barınma telaşı alım fırsatına dönüştürülebilir

Üniversitelerde kayıt haftası sona erdi. 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre 785 bin 186 aday yükseköğretim programlarına yerleşti. Bu tablo, üniversiteye kayıt yaptıran her öğrencinin aynı zamanda ciddi bir barınma mücadelesi ile karşı karşıya kalacağını da ortaya koyuyor.

Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYGM) verilerine göre, tüm lokasyonunda faaliyet gösteren 900’e yakın yurtta toplam 1 milyona yakın öğrenciye barınma imkânı sağlanıyor. Ancak bu kapasite, Türkiye’de farklı düzeylerde öğrenim gören yaklaşık 7 milyon üniversite öğrencisinin ihtiyacını karşılamaktan hâlâ çok uzak. Oda fiyatlarının 750 TL ile 1250 TL arasında değiştiği devlet yurtları için başvurular 6 Eylül 2025 Cumartesi günü saat 23.59’da sona eriyor. Devlet yurtlarına alternatif olan özel ve vakıf yurtlarında ise fiyatlar 50 bin TL’lere dayanmış durumda

Barınma Öğrencinin En Büyük Sorunu

Konuyu değerlendiren Altın Emlak Global Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şunları söyledi: “Türkiye’de üniversite, yüksek lisans ve doktora düzeyinde yaklaşık 7 milyon öğrencimiz eğitim görüyor. Bu öğrencilerimizin neredeyse yarısı başka şehirlerde okumakta. KYK kapasitesi bugün 996 bin seviyesine ulaşmış olsa da özel yurtların kapasitesini bunun yarısı kadar, yani yaklaşık 450-500 bin aralığında değerlendiriyoruz. Yani toplamda 1,5 milyon öğrenci yurt imkânına erişebiliyor. Ancak şehir dışında okuyan öğrenci sayısı 3 milyonu aştığı için öğrencinin en büyük sorunu olan barınma sorununu çözmekte büyük açık var. Bu da Eylül ayıyla birlikte öğrenciler ve ailelerin yüksek kiralarla karşılaşılacağı anlamına geliyor.”

Konutta Arz Talebi Karşılayamıyor

Konut arzının öğrenci barınma talebini karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çeken Özelmacıklı, “Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşümün hız kazanması, 23 Nisan depremi sonrası yeni konutlara olan talep, kiralarda durdurulamaz artış ve ev sahibi-kiracı sorunları gibi etkenler kiralık konut arzını giderek daha sınırlı hale getiriyor. Evlenme ve boşanma oranları, kamu personeli tayinleri gibi faktörler de piyasayı sıkıştırıyor. Dolayısıyla özellikle öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde kiralık daire bulmak oldukça güç hale geldi” ifadelerini kullandı.

Planlı Hareket Edin

Aileleri planlı hareket etmeye davet eden Özelmacıklı, “Üniversiteye adım atan her öğrencimizin ilk kaygısı barınma oluyor. Ne yazık ki bu sorun yıllardır çözülmekte zorlanıyor. Devlet yurtlarının kapasitesinin artırılması önemli bir adım ancak yeterli değil. Özel sektörün teşvik edilmesi, konut arzının hızla artırılması ve ailelerin uzun vadeli çözümler üretmesi gerekiyor.” diye konuştu.

Kiralama Yerine Satın Alma Düşünülebilir

Ailelerin çocukları için kiralama yerine ev sahibi olmayı düşünebileceğinin altını çizen Özelmacıklı; “Amortisman süresi dediğimiz, bir konutun kira getirisiyle kendini amorti etme süresi, birkaç yıl önce 25 yıla kadar çıkmıştı. Bugün ise 13 yıl seviyelerine kadar geriledi. Bu da özellikle öğrenci şehirlerinde konut alımını daha cazip kılıyor. İstanbul’da kiralar metrekare başına 230 TL’den, İzmir’de 210 TL’den, Ankara’da 175 TL’den, yükseköğretimde en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Eskişehir’de ise 160 TL’den başlıyor. Bu fiyatlar, öğrenciler için ciddi bir mali yük anlamına gelirken, aileler için de alternatif yatırım fırsatı yaratıyor. Dolayısıyla durumu müsait aileler, bu dönemi alım fırsatı olarak da görebilir. 4-5 yıl boyunca kira ödemek yerine, fiyatlar da nispeten uygunken doğru lokasyonlardan konut satın almayı düşünebilirler. Bu hem kira yükünden kurtulmalarını hem de uzun vadeli bir yatırım yapmalarını sağlar. Bu noktada Altın Emlak Global temsilcileri olarak, ailelerimize en doğru lokasyon, fiyat ve yatırım fırsatlarını sunmak için her zaman vatandaşlarımızın yanındayız” diyerek sözlerini tamamladı.