DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2441,873
BIST 9915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Beşiktaş’ın Mimarları serisinin ilk kitabı Baba Hakkı raflardaki yerini aldı

    Beşiktaş’ın Mimarları serisinin ilk kitabı Baba Hakkı raflardaki yerini aldı
    14.11.2017
    A+
    A-

    Rıdvan Akar ve Sevecen Tunç’un kaleminden Beşiktaş’ın Mimarları serisinin ilk kitabı olan Baba Hakkı, İnkılâp logosuyla raflardaki yerini aldı.

    Hakkı Yeten’nin çocukluğu, aile yaşamı, okul yılları ve meşin yuvarlakla tanışması… Futbola düşkün olduğu kadar eğitimi de yaşamının vazgeçilmezi olarak gören Hakkı, bu koşturmaca içinde eğitimde yaşadığı sıkıntıların çözümünü girdiği Maltepe Askeri Lisesi’nde bulur. Hakkı Yeten’in azmi, askeri lisenin disiplini ile birleşir. Bu disiplinli yaşamı spora da uygular ve başarılı da olur.

    Bu başarılı öğrenciyi/futbolcuyu Beşiktaş idare heyetinde yer alan Fehmi Erok, ilk kez iki askeri lise arasındaki karşılaşmada görür. “Futbolcu avcısı” olarak görülen Erok, Hakkı Yeten’i Beşiktaş’a kazandırır. Bu kazanım adeta Hakkı Yeten’in Beşiktaş’a kazandırdıklarına dönüşür. Çabalarının, ömrünü adayacak kadar bağlı olduğu Beşiktaş’la sınırlı olmadığını, Türk futbolunun gelişiminde oynadığı önemli rolü okuyunca, “BABA olmak Hakkı’nın hakkı” diyeceksiniz.

    Futbolculuğu 38 yaşında bıraksa da Beşiktaş ve futbolla ilişkisini yöneticilik ve başkanlıkla sürdürmüş, ölümüne kadar (1989) Beşiktaş’ın ihtiyaç duyduğu her dönem de takımın yanında yer almıştır.

    Rıdvan Akar ve Sevecen Tunç dönemin yayınlarından, spor basınından yaptıkları arşiv taramasıyla dünden bugüne Beşiktaş tarihini de okuyucuya sunmuş. Bu tarihi döneme eşlik eden fotoğraflara, anlatılara ve dönemin tanıklarıyla yapılan röportajlara yer veren kitap, Hakkım Yeten’in şahsında Türk futbolunun bir panoramasını da sunmuş.

    Arka Kapak:

    Beşiktaş takımının bir bora gibi karşı kaleyi allak bullak ederek sarstığı önemli bir maçta, Hakkı bütün oyuncuları ardına takmış, sürüklüyordu. O da ne? Hakkı yere düşüyor… Bu, o güne kadar görülmüş bir olay değildi. Hakkı’nın dizi sıyrılmış ve kan akıyor. Tentürdiyot sürmek ve yarayı bağlamak için eğilenlerin gördüğü şey ise hayret vericiydi! Görülen o ki, Hakkı’nın kanı “kırmızı” değildi. Bu şaşılacak bir durumdu, Hakkı’nın kanı “siyah-beyaz” akıyordu.

    Hakkı Yeten önce futbolcusu, sonra kaptanı, başkanı hatta ilk onursal başkanı olduğu Beşiktaş’ın aynı zamanda kurumsal kimliğinin de mimarlarından biriydi.

    Rıdvan Akar ve Sevecen Tunç’un bir belgesel tadında kitaba aktardığı Baba Hakkı efsanesini okurken, onun sadece Beşiktaş camiasına değil, Türk futboluna kattıklarını da yeniden hatırlayacağız…

    Baba Hakkı ile ilgili efsanelerden sadece biri olarak yukarıda anlatılan hikâyeye dönecek olursak; kan hiç siyah-beyaz akar mı? Gözün gördüğü bir çift renk, kulağın duyduğu tek bir ad ise kan da siyah-beyaz akabiliyor işte…

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.