DOLAR 32,3345
EURO 35,2022
ALTIN 2247,364
BIST 8718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Otomobil alımında büyü bozuldu

    Otomobil alımında büyü bozuldu
    03.04.2020
    A+
    A-

    CSK Denetim ve Mali Müşavirlik’in sahibi Bağımsız Denetçi ve S. M. Mali Müşavir Serkan Kumdakçı binek otomobillere getirilen yasal düzenlemelerden, genel gider kısıtlamasına kadar birçok konuyu MAG Business’a özel verdiği röportajında anlattı.

    Yıl sonu araba değiştirme uygulamasının 7194 sayılı Torba Kanun’da yapılan düzenlemeler ile tarih olduğunu anlatan Bağımsız Denetçi ve S. M. Mali Müşavir Serkan Kumdakçı “Mevcut uygulamada, işletme aktifine kayıtlı olup kazancın elde edilmesinde kullanılan binek otomobillere ait giderlerin tamamı (Motorlu taşıtlar vergisi hariç) gelir veya kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilmekteydi. 7194 Sayılı Kanun gerekçesinde bu duruma işaret edilerek, uygulamanın suistimal edildiği ve şahsi ihtiyaçlar için kullanılan binek otomobillere ait giderlerin de gelir veya kurum kazancından indirilebildiği bu durumun değiştirilmesi gerekliliği belirtilmiştir.”

    7194 sayılı Kanunla yapılan bazı düzenlemeler ile binek otomobillerinin alımında, kiralanmasında ve giderlerinde, indirim kısıtlamasına ilişkin hükümler getirildiğine de vurgu yapan Kumdakçı “KDV Kanununun 29/1. maddesi uyarınca KDV mükellefleri, faaliyetlerine ilişkin olarak satın aldığı veya ithal ettiği taşıt araçlarına ödediği KDV’yi genel kural olarak indirim konusu yapabilmektedir. Ancak KDV Kanununun 30. maddesinde, bu genel kuralın istisnaları düzenlenmiş ve KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı haller sayılmıştır. Örneğin ; Kanununun 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerini kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanların, bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Yani mevcut haliyle de binek otomobilleri işletmek amacı ile satın almayanlar KDV’yi zaten indirim konusu yapamıyorlardı ancak herhangi bir sınırlama olmadan KDV’yi gider yazma hakları her zaman saklı bulunuyordu” açıklamasında bulundu.

    CSK Denetim ve Mali Müşavirlik’in sahibi Bağımsız Denetçi ve M. Mali Müşavir Serkan Kumdakçı binek otomobillere getirilen yasal düzenlemelerden, genel gider kısıtlamasına kadar birçok konuyu ele alıyor.

     Yıllardır her vergi mükellefinin yıl sonu vergi planlaması yaparken bir vergiden kaçınma yöntemi olarak gördüğü ‘’yıl sonu araba değiştirme’’ uygulaması 7194 sayılı Torba Kanun’da yapılan düzenlemeler ile sanırım tarih oluyor.

    Mevcut uygulamada, işletme aktifine kayıtlı olup kazancın elde edilmesinde kullanılan binek otomobillere ait giderlerin tamamı (Motorlu taşıtlar vergisi hariç) gelir veya kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilmekteydi. 7194 Sayılı Kanun gerekçesinde bu duruma işaret edilerek,  uygulamanın suistimal edildiği ve şahsi ihtiyaçlar için kullanılan binek otomobillere ait giderlerin de gelir veya kurum kazancından indirilebildiği bu durumun değiştirilmesi gerekliliği belirtilmiştir.

    Yasal Düzenleme

    7194 sayılı Kanunla yapılan bazı düzenlemeler ile binek otomobillerinin alımında, kiralanmasında ve giderlerinde , indirim kısıtlamasına ilişkin hükümler getirildi.

    KDV Kanununun 29/1. maddesi uyarınca KDV mükellefleri, faaliyetlerine ilişkin olarak satın aldığı veya ithal ettiği taşıt araçlarına ödediği KDV’yi genel kural olarak indirim konusu yapabilmektedir. Ancak KDV Kanununun 30. maddesinde, bu genel kuralın istisnaları düzenlenmiş ve KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı haller sayılmıştır.

    Örneğin ; Kanununun 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerini kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanların, bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.Yani mevcut haliyle de binek otomobilleri işletmek amacı ile satın almayanlar KDV’yi zaten indirim konusu yapamıyorlardı ancak herhangi bir sınırlama olmadan KDV’yi gider yazma hakları her zaman saklı bulunuyordu.

    Nedir Bu Binek Otomobil?

    Aslında ne Gelir Vergisi Kanununda, ne de Katma Değer Vergisi Kanunu’nda binek otomobili tanımı yer almıyor. İşin enteresan tarafı , diğer kanunlarda da “binek otomobili” tanımı yok. Karayolları Trafik Kanunu ile Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda “otomobil” tanımı var. Ancak bu iki kanunda yapılan otomobil tanımları farklı.

    Hal öyle olunca tanımlama olarak eldeki tek kaynak ,bu konuda 3 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesi) ekindeki 87.03 tarife pozisyonundaki mallara ilişkin (2/a) sırasında “Binek otomobilleri (örneğin; yarış arabaları, spor arabaları, limuzin, taksi)” şeklinde yapılan açıklamalar olarak yerini alıyor.

    Buna göre izahnamede özellikle belirtilen “Kar aracı, golf aracı, ambulans, cenaze arabası, hapishane minibüsü, motorlu karavan, üç veya dört tekerlekli ATV” gibi araçlar dışındaki şoför dahil 9 kişiye kadar insan taşımak üzere imal edilmiş araçlar binek otomobili olarak değerlendiriliyor.

    Alım Sırasında Ödenen KDV-ÖTV ;

    KDV Kanununun 30. maddesinin (b) bendine göre, faaliyeti binek otomobili kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanlar hariç olmak üzere mükellefler, işletmelerinde kullanmak üzere satın almış olsalar dahi binek otomobili alımında ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamamaktadır.

    Buna göre faaliyeti binek otomobili kiralamak veya işletmek olmayan mükellefler, işletmelerinin aktifine kaydettikleri binek otomobillerinin alımında ödedikleri KDV’yi indirim hesaplarına almayacaktır.

    Daha önce herhangi bir sınır olmaksızın uygulanan, binek otomobillerin iktisabına ilişkin ÖTV ve KDV ödemelerinin gider yazılma hakkı , Mevcut düzenleme ile KDV-ÖTV toplamının 2020 yılı için en fazla 140.000-TL’ye kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilecek şeklinde düzenlenmiştir. Fazlaya ilişkin tutarın ise kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması veya taşıtın maliyetine ilave edilmesi mümkündür.

    Amortisman Kısıtlaması Uygulaması:

    Yeni uygulamada, iktisap edilen binek otomobil için ayrılan amortismanın gider yazılmasında üst sınır getirilmiştir. ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 2020 yılı için 160.000-TL’yi veya bu vergiler dahil 300.000-TL’yi aşan binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilecek şekilde düzenlendi. Gider yazılmayan kısmın ise, binek otomobilin satıldığı tarihte hesaplanacak taşıt satış kar/zarar hesabında net aktif değerini artıran bir unsur olarak dikkate alınabilmesi mümkün.

    Kiralanan Araçlarda Son Durum ;

    Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin kira tutarı ne olursa olsun aylık kira bedelinin ancak 5.500-TL kadarlık kısmı gider kabul edilecek, bu tutarın üstünde kalan kısım ise, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.

    Genel Gider Kısıtlaması:

    Yeni düzenleme ile, binek otomobillere ilişkin giderlerin (Akaryakıt, Bakım Onarım, Sigorta, araca ilişkin kredi faizi.. vs) en fazla %70’i Gelir/Kurumlar Vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilecektir. Kalan %30’luk kısım ise kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.

    7194 Sayılı Kanunla 01/01/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançları ile Katma Değer Vergisi işlemlerine uygulanmak üzere yürürlüğe giren “Binek otomobillere ilişkin gider ve KDV kısıtlaması” uygulaması, Kanun gerekçesinde belirtilen suistimallerin önlenmesinde belli bir oranda amaca hizmet edebilir. Ancak, suistimallere yönelik çözümler dürüst mükelleflerin de dahil olduğu büyük bir kitleyi etkilemektedir. Alınan bu tedbirlerin Otomobil sektörüne yapacağı etkiler henüz hissedilmedi ama reel ekonomiye de olumsuz bir etkisi olabilir.

    Netice olarak düzenlemeler yürürlüğe girdi; Binmek mi zor, İnmek mi zor zaman içerisinde göreceğiz.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.